Page 525 - Risale-i Nur - Sözler
P. 525
YİRMİDOKUZUNCU SÖZ – İKİNCİ MAKSAD 527
İKİNCİ MES'ELE ki; Kudret, Melekûtiyet-i Eşyaya taalluk eder. Evet,
Kâinatın âyine gibi iki yüzü var. Biri, mülk ciheti ki; âyinenin renkli yüzüne
benzer. Diğeri, Melekûtiyet ciheti ki; âyinenin parlak yüzüne benzer. Mülk
ciheti ise, zıdların cevelangâhıdır. Güzel çirkin, Hayır şer, küçük büyük ağır
kolay gibi emirlerin mahall-i vürûdudur. İşte şunun içindir ki: Sâni'-i
Zülcelâl esbab-ı zahirîyi, Tasarrufat-ı Kudretine perde etmiştir. Tâ Dest-i
Kudret, zahir Akla göre hasis ve nâ-lâyık emirlerle bizzât mübaşereti görün-
mesin. Çünki Azamet ve İzzet, öyle ister. Fakat o vesait ve esbaba hakikî
tesir vermemiştir. Çünki Vahdet-i Ehadiyet öyle ister. Melekûtiyet ciheti ise,
her şeyde parlaktır, temizdir. Teşahhusatın renkleri, müzahrefatları, ona
karışmaz. O cihet, vasıtasız kendi Hâlıkına müteveccihtir. Onda terettüb-ü
esbab, teselsül-ü ilel yoktur. Ona illiyet, ma'luliyet giremez. Eğribüğrüsü
yoktur. Maniler müdahale edemezler. Zerre, şemse kardeş olur.
ELHASIL: O Kudret hem basittir, hem nâmütenahîdir, hem Zâtîdir.
Mahall-i Taalluk-u Kudret ise, hem vasıtasız, hem lekesiz, hem isyansızdır.
Öyle ise, o Kudretin dairesinde büyük küçüğe karşı tekebbürü yok. Cemaat
ferde karşı rüchanı olamaz. Küll cüz'e nisbeten, Kudrete karşı fazla
nazlanamaz.
ÜÇÜNCÜ MES'ELE ki; Kudretin nisbeti Kanunîdir. Yâni: Çoğa-aza,
büyüğe-küçüğe bir bakar. Şu mes'ele-i gamızayı birkaç temsil ile zihne
takrib edeceğiz.
İşte Kâinatta "Şeffafiyet" "Mukabele" "Müvazene" "İntizam" "Te-
cerrüd" "İtaat" birer Emirdir ki; çoğu aza, büyüğü küçüğe müsavi kılar.
Birinci Temsil: "Şeffafiyet" Sırrını gösterir.
Meselâ: Şemsin Feyz-i Tecellisi olan timsali ve aksi, denizin yüzünde ve
denizin herbir katresinde aynı hüviyeti gösterir. Eğer küre-i arz, perdesiz
güneşe karşı muhtelif cam parçalarından mürekkeb olsa; şemsin aksi, herbir
parçada ve bütün zemin yüzünde müzahametsiz, tecezzisiz, tenakussuz bir
olur. Eğer faraza şems, fâil-i muhtar olsa idi ve feyz-i ziyasını, timsal-i aksini
iradesiyle verse idi; bütün zemin yüzüne verdiği feyzi, bir zerreye verdiği
feyzden daha ağır olamazdı.
İkinci Temsil: "Mukabele" Sırrıdır. Meselâ: