Page 703 - Risale-i Nur - Sözler
P. 703

LEMEÂT                                                                                                                                   705


                              Temessülün Aksamı Muhtelifedir

           Âyinede temessül, münkasım dört surete: Ya yalnız hüviyet; ya beraber hâsi-
                                           yet; ya hüviyet hem şu'le-i mahiyet; ya mahiyet, hüviyet.
           Eğer misâl istersen, işte İnsan ve hem şems, Melek ve hem Kelime. Kesifin
                                                   timsalleri, âyinede oluyor birer müteharrik meyyit.
           Bir Ruh-u Nuranînin, kendi mir'atlarında timsalleri oluyor birer hayy-ı mur-
                                                              tabıt; aynı olmazsa eğer, gayrı dahi olmayıp
           Birer Nur-u Münbasit. Ger şems hayevan olaydı; olur harareti hayatı, ziya
                                                       onun Şuuru.. şu havassa mâliktir âyinede timsali.
           İşte  budur  şu  Esrarın miftahı: Cebrail hem Sidre'de, hem suret-i Dıhye'de
                                                                                                     Meclis-i Nebevî'de,
           Hem kim bilir kaç yerde!.. Azrail'in bir anda Allah bilir kaç yerde, Ruhları
                                                                            kabzediyor. Peygamber'in bir anda,
           Hem Keşf-i Evliyada, hem Sadık Rü'yalarda Ümmetine görünür, hem Haşir-
                                                                                     de umum ile Şefaatle görüşür.
           Velilerin Ebdalı, çok yerlerde bir anda zuhur eder, görünür.

                                             * * *

                        Müstaid, Müçtehid Olabilir; Müşerri' Olamaz

           İçtihadın şartını haiz olan her müstaid, ediyor nefsi için, nass olmayanda İç-
                                                                        tihad. Ona lâzım, gayre ilzam edemez.
           Ümmeti  davetle  teşri'  edemez. Fehmi, Şeriattan olur; lâkin Şeriat olamaz.
                                                                   Müctehid olabilir, fakat Müşerri' olamaz.
           İcma' ile Cumhurdur, Sikke-i Şer'i görür. Bir fikre davet etmek; Zann-ı Ka-
                                                                              bul-ü Cumhur, şart-ı evvel oluyor.
           Yoksa davet bid'attır, reddedilir. Ağzına tıkılır, onda daha çıkamaz...

                                             * * *

                                  Nur-u Akıl, Kalbden Gelir

           Zulmetli münevverler bu sözü bilmeliler: Ziya-yı kalbsiz olmaz Nur-u Fikir
                                                                                                                   münevver.
           O Nur ile bu ziya mezcolmazsa zulmettir, zulüm ve cehli fışkırır. Nurun liba-
                                                                              sını giymiş bir zulmet-i müzevver.
           Gözünde  bir  nehar  var, lâkin ebyaz ve muzlim. İçinde bir sevad var ki, bir
                                                                                                          leyl-i münevver.
   698   699   700   701   702   703   704   705   706   707   708