Page 730 - Risale-i Nur - Sözler
P. 730
732 SÖZLER
idi. Lâkayd ve gafletlikle hasm-ı tabiat-yılan
Gediği açtı cephenin arkasında, dinsizlik hücum etti, millet epey sarsıldı. En
ileri karakol, İslâmiyet Ruhuyla tenevvür etmiş Cinan.
En mütesallib olmalı. En müteyakkız olmalı yahut o dar olmamalı, İslâmı
aldatmamalı. Îmanın yeri Kalbdir; Dimağ ise oluyor Ma'kes-i Nur-u Îman.
Bazan da Mücahiddir, bazan süpürgecidir, dimağda vesveseler, hem pek çok
ihtimaller Kalb içine girmese, sarsılmaz Îman, Vicdan.
Yoksa bazıların zannınca Îman dimağda olsa; Ruh-u Îman olan Hakkalya-
kîne, ihtimalât-ı kesîre olur birer hasm-i bîeman.
Kalb ile Vicdan, Mahall-i Îman. Hads ile İlham, Delil-i Îman.
Bir Hiss-i Sâdis; Tarîk-ı Îman... Fikr ile Dimağ, Bekçi-i Îman.
* * *
Talim-i Nazariyattan Ziyade, Tezkir-i
Müsellemata İhtiyaç Var
Zaruriyat-ı Dinî, Müsellemat-ı Şer'î; Kulûblerde hasıldır, ihtar ile huzuru,
tezkir ile Şuuru.
Matlub da hasıl olur. İbare-i Arabî (*) daha ulvî ediyor Tezkiri, hem ihtarı.
Onun için Cum'ada Hutbe-i Arabiye, Zaruriyatı İhtar, Müsellematı Tezkir,
maalkifaye olur onun tarz-ı tezkiri.
Nazariyatı Talim onda maksud değildir; hem İslâmın vahdanî sîmasında şu
Arabî ibare bir Nakş-ı Vahdettir; kabul etmez teksiri.
* * *
Hadîs Der Âyete: Sana Yetişmek Muhal!
Hadîs ile Âyeti müvazene edersen, bilbedahe görürsün beşerin en Beliği,
Vahyin de mübelliği, o dahi baliğ olmaz
Belâgat-ı Âyete. O da ona benzemez. Demek ki: Lisan-ı Ahmedî'den gelen
herbir Kelâm her dem Onun olamaz.
* * *
------------------
(*): On sene sonra gelen bir hâdiseyi hissetmiş, mukabeleye çalışmış.