Page 75 - Risale-i Nur - Sözler
P. 75

ONUNCU SÖZ                                                                                                                            77


             boşaltmak için tefrîgattır ve yeni vazifedarlar gelip konacak ve vazifedar
           mevcûdatın gelmesine yer hazırlamaktır ve ihzârattır.

             Hem  Zîşuura  vazifesini  unutturan  gafletten  ve  şükrünü  unutturan
           sarhoşluktan İkazât-ı Sübhâniyyedir...

             Sekizinci  Esas:  Hem  anlarsın  ki:  Şu  fâni  Âlemin  sermedî  Sânii  için
           başka ve bâki bir Âlemi var ki, İbâdını oraya sevk ve ona teşvik eder...

             Dokuzuncu  Esas:  Hem  anlarsın  ki:  Öyle  bir  Rahman,  böyle  bir
           Âlemde, öyle Has İbâdına öyle İkramlar edecek.. ne göz görmüş, ne kulak
           işitmiş, ne kalb-i beşere hutûr etmiştir. Âmenna...

             YEDİNCİ HAKİKAT: Bâb-ı Hıfz ve Hafîziyyet olup, İsm-i Hafîz ve
                                                     Rakîb'in Cilvesidir.

             Hiç mümkün müdür ki: Gökte, yerde, karada, denizde; yaş kuru, küçük
           büyük, âdi âli herşey’i Kemâl-i İntizam ve Mîzan içinde muhafaza edip, bir
           türlü muhasebe içinde neticelerini eleyen bir Hafîziyyet; İnsan gibi büyük
           bir  fıtratta,  Hilâfet-i  Kübra  gibi  bir  rütbede,  Emanet-i  Kübra  gibi  büyük
           vazifesi olan beşerin, Rubûbiyyet-i Âmmeye temas eden amelleri ve fiilleri
           muhafaza edilmesin! Muhasebe eleğinden geçirilmesin? Adâlet terazisinde
           tartılmasın? Şayeste ceza ve mükâfat çekmesin? Hayır, aslâ!...

             Evet, şu Kâinatı idare eden Zât, herşeyi Nizam ve Mîzan içinde muha-
           faza  ediyor.  Nizam  ve  Mîzan  ise;  İlim  ile  Hikmet  ve  İrâde  ile  Kudretin
           tezahürüdür.  Çünki  görüyoruz:  Her  masnu;  Vücudunda,  gayet  muntazam
           ve mevzun yaratılıyor. Hem, hayatı müddetince değiştirdiği sûretler dahi,
           birer İntizamlı olduğu halde, hey’et-i mecmuası da bir İntizam tahtındadır.
           Zîra  görüyoruz  ki:  Vazifesinin  bitmesiyle  ömrüne  nihayet  verilen  ve  şu
           Âlem-i  Şehâdetten  göçüp  giden  herşey’in;  Hafîz-i  Zülcelâl,  birçok  sûret-
           lerini  elvâh-ı  mahfûza  hükmünde  olan  (Hâşiye)  hâfızalarda  ve  bir  türlü
           misâlî  âyinelerde  hıfzedip,  ekser  tarihçe-i  hayatını  çekirdeğinde,  netice-
           sinde  nakşedip  yazıyor.  Zâhir  ve  bâtın  âyinelerde  ibka  ediyor.  Meselâ:
           Beşerin  hâfızası,  ağacın  meyvesi,  meyvenin  çekirdeği,  çiçeğin  tohumu,
           Kanun-u Hafîziyyetin Azamet-i İhâtasını gösteriyor.

             Görmüyor musun ki: Koca baharın hep çiçekli, meyveli bütün mevcû-
           dâtı
                  ------------------
                  (Hâşiye): Yedinci Suret'in Hâşiyesine bak.
   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80