Page 239 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 239
EMİRDAĞ LÂHİKASI-I 241
yazdıkları, yüzotuz parça Risalelerin menba'ları, me'hazleri yalnız
Kur'andır" diyor. Biz de bütün kuvvetimizle tasdik ediyoruz. Kendisi
hem hasta, hem gurbette, hem perişan bir halde bazan çok sür'atli
yazdığı Risalelerde sehivler bulunabilir diye, sizin gibi Allâmelerden
nazar-ı müsamaha ile bakmanızı rica ettiğini bize söyledi. Biz de
ricasını tebliğ ederek ellerinizden öperiz.
Nur Şakirdlerinden
Tahirî, Hayri, Mustafa, Sadık, Osman, Hüsrev, Tahir
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Şimalin İsveç, Norveç, Finlandiya Kur'anı mekteblerinde en
büyük halaskâr bir Kitab olarak kabul ettikleri gibi, şimdi Erkân-ı
İslâmiyenin birincisi olan Ramazan Sıyamını tutmak niyetiyle Câmi-ül
Ezher'e "Şimalin pek uzun günlerinde bir çare-i tahfifi ve te'hiri yok
mu?" diye sormuşlar. Demek Avrupa'nın yalnız o küçük hükûmetleri
değil, belki siyaset manası verilmemek için kendini izhar etmeyen
eskide büyük ve dünyanın yüksek mevkiini tutmakla beraber, gayet
dehşetli bir tarzda dünyanın fena ve fâniliğini dehşetli tokatla o yüksek
mertebelerin hiçe indiğini görmekle hakikî teselli, yalnız ve ancak
Hakaik-i Kur'aniyede bulmasıyla, o küçüklerle manen beraber tahmin
edilebilir.
Evet dünyanın mahiyeti anlaşıldıktan sonra, elbette hayat-ı
ebediyeden başka beşeriyetin o inkisar-ı hayal yarasını tedavi
edecek, Kur'andan başka yoktur.
* * *
Çok Aziz ve Sıddık, Kahraman Sabri!
Cenab-ı Hak, Galib Bey gibi çok Fedakârları İslâm ordusunda
yetiştirsin. Bu zât garbda, aynı şarkta Hulusi Bey gibi İmana Hizmet
ediyor. Tarîkat cihetiyle Ehl-i İmanı dalaletten çekmeye çalışıyor. Bu
zât, eskiden beri Risale-i Nur'u görmeden Nur Mesleğinde hareket
etmeye çalışmış, sonra Nurlarla münasebeti kuvvetleştiği zaman, daha
ziyade Hizmet edebilir. Fakat Nur'un Mesleği, Hakikat ve Sünnet-i
Seniye ve Feraize dikkat ve büyük günahlardan çekinmek Esastır;
Tarîkata ikinci, üçüncü derecede bakar. Galib Kardeşimiz Alevîler
içinde Kadirî, Şazelî, Rüfaî Tarîkatlarının bir hülâsasını Sünnet-i
Seniye Dairesinde Hulefa-yı Raşidîn, Aşere-i Mübeşşere'ye