Page 150 - Kuran'da Ümitvar Olmak
P. 150

148                KURAN'DA ÜMİTVAR OLMAK


            si paleontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci
            olmasına karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle
            açıklar:

                Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid
                (insanımsı) çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu?
                Açıktır ki, bunların biri diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, bi-
                ri diğeriyle karşılaştırıldığında evrimsel bir gelişme trendi gös-
                termemektedirler. (S. J. Go uld, Na tu ral His tory, c. 85, 1976, s.
                30)
              Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan hayali birta-
            kım “yarı maymun, yarı insan” canlıların çizimleriyle, yani sırf pro-
            paganda yoluyla ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi senaryosu,
            hiçbir bilimsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir.
              Bu konuyu uzun yıllar inceleyen, özellikle Australopithecus fo-
            silleri üzerinde 15 yıl araştırma yapan İngiltere’nin en ünlü ve say-
            gın bilim adamlarından Lord Solly Zuckerman, bir evrimci olma-
            sına rağmen, ortada maymunsu canlılardan insana uzanan gerçek
            bir soy ağacı olmadığı sonucuna varmıştır.
              Zuckerman bir de ilginç bir “bilim skalası” yapmıştır. Bilimsel ola-
            rak kabul ettiği bilgi dallarından, bilim dışı olarak kabul ettiği bilgi

            dallarına kadar bir yelpaze oluşturmuştur. Zuckerman’ın bu tab-
            losuna göre en “bilimsel” -yani somut verilere dayanan- bilgi dal-
            ları kimya ve fiziktir. Yelpazede bunlardan sonra biyoloji bilimle-
            ri, sonra da sosyal bilimler gelir. Yelpazenin en ucunda, yani en
            “bilim dışı” sayılan kısımda ise, Zuckerman’a göre, telepati, altın-
            cı his gibi “duyum ötesi algılama”  kavramları ve bir de “insanın
            evrimi” vardır! Zuckerman, yelpazenin bu ucunu şöyle açıklar:
                Objektif gerçekliğin alanından çıkıp da, biyolojik bilim olarak
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155