Page 139 - Kuran Mucizeleri 2. Cilt
P. 139
Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosillerinin bir
türlü bulunamadığının da farkındaydı. Bunun, teorisi için büyük bir
açmaz oluşturduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türlerin Kökeni kitabının
"Teorinin Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölümünde şöyle
yazmıştı:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, neden sa-
yısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa bir karmaşa ha-
linde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde? Sayısız ara geçiş
formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katma-
nında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka
böyle bağlantılarla dolu değil? (Charles Darwin, The Origin of Species, s.
172, 280)
Darwin'in Yıkılan Umutları
Ancak 19. yüzyılın ortasından bu yana dünyanın dört bir yanında
hummalı fosil araştırmaları yapıldığı halde bu ara geçiş formlarına rast-
lanamamıştır. Yapılan kazılarda ve araştırmalarda elde edilen bütün bul-
gular, evrimcilerin beklediklerinin aksine, canlıların yeryüzünde
birdenbire, eksiksiz ve kusursuz bir biçimde ortaya çıktıklarını göster-
miştir.
Ünlü İngiliz paleontolog (fosil bilimci) Derek W. Ager, bir evrimci
olmasına karşın bu gerçeği şöyle itiraf eder:
Sorunumuz şudur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak incelediğimizde, türler
ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı gerçekle karşılaşırız;
kademeli evrimle gelişen değil, aniden yeryüzünde oluşan gruplar görürüz.
(Derek A. Ager, "The Nature of the Fossil Record", Proceedings of the British
Geological Association, c. 87, 1976, s. 133)
Yani fosil kayıtlarında, tüm canlı türleri, aralarında hiçbir geçiş
formu olmadan eksiksiz biçimleriyle aniden ortaya çıkmaktadırlar. Bu,
Adnan Oktar (Harun Yahya) 137