Page 146 - Kuran Mucizeleri 2. Cilt
P. 146
144 Kuran Mucizeleri - Cilt 2
zurriyyete-hum: onların zürriyetlerini, onların soyları, onların nesilleri
ve eşhede-hum: ve onları şahit tuttu
alâ enfusi-him: nefslerinin (kendilerinin) üzerine
e lestu: ben değil miyim?
bi rabbi-kum: sizin Rabbiniz
kâlû: dediler
belâ: evet
şehid-nâ: biz şahit olduk
en tekûlû: demeniz, demenize karşı (dememeniz için)
yevme el kıyâmeti: kıyâmet günü
innâ: muhakkak ki biz, gerçekten biz
kun-nâ: biz olduk, ... idik
an hâzâ: bundan
gâfilîne: gâfiller, habersiz olanlar
Ayette geçen ‘zürriyyet' kelimesi bu ayetin dışında Kuran-ı Kerim'de 18
yerde daha geçmektedir. Bu kelimenin kullanıldığı tüm ayetlerde ise anlamı,
İslam alimlerinin ittifakıyla, “insan nesli”dir. Bu ayette de, Adem'in zürriye-
tinden yani Hz. Adem (as)'ın soyundan, yani dünyada yaşamış ve yaşaya-
cak tüm insanlardan bahsedilmektedir. Zira, sadece Hz. Adem (as)'ın
kendisinden alınan bir ahid söz konusu olsaydı, “hani Rabbin Adem'den
ahid almıştı” ifadesi kullanılırdı. Ayette geçen ‘hani Rabbin Adem oğulla-
rından ahid almıştı' ifadesiyle, Hz. Adem (as)'ın zürriyeti, yani tüm insanlar
kast edilmektedir.
Ayetin başında yer alan ‘iz / hatırla o zamanı, hani' ifadesi ise, Hz. Adem
(as)'ın zürriyetine yani tüm insanlığa olan bu hitabın olduğu zamanı gösterir.
‘İz' kelimesi geçmişte olan bir olay hakkında kullanılan zaman edatıdır. An-
lamı da ‘geçmişte olan bu olayı hatırla'dır. Söz konusu olan tüm insanların
geçmişte, henüz kainat yaratılmadan önce, verdikleri sözdür.