Page 157 - Kuran Mucizeleri 2. Cilt
P. 157
için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses kayıt cihazları,
müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu
çalışmalardan bazılarıdır. Ancak tüm teknolojiye, bu teknolojiyi üret-
mek için çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağmen kulağın oluş-
turduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır.
En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik setini
düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az
da olsa mutlaka parazit oluşur veya müzik setini açtığınızda daha müzik
başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak insan vücudundaki
teknolojinin ürünü olan sesler son derece net ve kusursuzdur. Bir insan
kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu gibi cızırtılı veya parazitli
algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde onu algılar. Bu durum, insan
yaratıldığı günden bu yana böyledir. Şimdiye kadar insanoğlunun yap-
tığı hiçbir görüntü ve ses cihazı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı
birer algılayıcı olamamıştır. Ancak görme ve işitme olayında, tüm bun-
ların ötesinde, çok büyük bir gerçek daha vardır.
Beynin İçinde Gören ve Duyan
Şuur Kime Aittir?
Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfonileri, kuş-
ların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?
İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarılar,
elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyokimya ki-
taplarında bu görüntünün beyinde nasıl oluştuğuna dair birçok detay
okursunuz. Ancak, bu konu hakkındaki en önemli gerçeğe hiçbir yerde
rastlayamazsınız: Beyinde, bu elektrik sinyallerini görüntü, ses, koku ve
his olarak algılayan kimdir? Beynin içinde göze, kulağa, burna ihtiyaç
duymadan tüm bunları algılayan bir şuur bulunmaktadır. Bu şuur kime
aittir?
Adnan Oktar (Harun Yahya) 155