Page 655 - Üst Akıl İngiliz Derin Devleti'nin İç Yüzü 2. Cilt
P. 655

ADNAN HARUN YAHYA




                     rülecektir. Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kullanılı-
                     yorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses kayıt ci-

                     hazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algılayan müzik sistemleri
                     bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak tüm teknolojiye, bu teknolojiyi üretmek

                     için çalışan binlerce mühendise ve uzmana rağmen kulağın oluşturduğu net-
                     lik ve kalitede bir sese ulaşılamamıştır.

                         En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik setini düşü-

                     nün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az da olsa mut-
                     laka parazit oluşur veya müzik setini açtığınızda daha müzik başlamadan bir

                     cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak insan vücudundaki teknolojinin ürünü olan
                     sesler son derece net ve kusursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik

                     setinde olduğu gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir
                     biçimde onu algılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyledir.

                     Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses cihazı, göz ve ku-
                     lak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı olamamıştır. Ancak görme ve işit-

                     me olayında, tüm bunların ötesinde, çok büyük bir gerçek daha vardır.


                         Beynin İçinde Gören ve Duyan Şuur Kime Aittir?

                         Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfonileri, kuşların

                     cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?

                         İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarılar, elektrik

                     sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyokimya kitaplarında bu
                     görüntünün beyinde nasıl oluştuğuna dair birçok detay okursunuz. Ancak,

                     bu konu hakkındaki en önemli gerçeğe hiçbir yerde rastlayamazsınız: Beyin-
                     de, bu elektrik sinyallerini görüntü, ses, koku ve his olarak algılayan kimdir?

                     Beynin içinde göze, kulağa, burna ihtiyaç duymadan tüm bunları algılayan
                     bir şuur bulunmaktadır. Bu şuur kime aittir?

                         Elbette bu şuur beyni oluşturan sinirler, yağ tabakası ve sinir hücreleri-

                     ne ait değildir. İşte bu yüzden, her şeyin maddeden ibaret olduğunu zanne-

                     den Darwinist-materyalistler bu sorulara hiçbir cevap verememektedirler.
                     Çünkü bu şuur, Allah'ın yaratmış olduğu ruhtur. Ruh, görüntüyü seyretmek
                     için göze, sesi duymak için kulağa ihtiyaç duymaz. Bunların da ötesinde dü-

                     şünmek için beyne ihtiyaç duymaz.
   650   651   652   653   654   655   656   657   658   659   660