Page 207 - Evrim Aldatmacası
P. 207
A D N A N O K T A R ( H A R U N Y A H Y A )
Buna benzer bir başka benzetmeyi İngiliz matematikçi ve astronom
Sir Fred Hoyle, 12 Kasım 1981'de Nature dergisine verdiği bir demecinde
yapmıştır. Kendisi de bir materyalist olmasına rağmen Hoyle, tesadüfler
sonucu canlı bir hücrenin meydana gelmesiyle, bir hurda yığınına isabet
eden kasırganın savurduğu parçalarla tesadüfen bir Boeing 747 uça-
ğının oluşması arasında bir fark olmadığını belirtir. 121 Yani, hücrenin
tesadüfen oluşması mümkün değildir ve mutlaka "yaratılmış" olması ge-
rekir.
Hayatın başlangıcı konusunun evrimciler için açıklanamaz oldu-
ğunu evrimci bilim yazarı Brian Switek şu şekilde itiraf etmiştir:
Hayatın nasıl başladığı doğanın en kalıcı gizemlerinden biridir. 122
Evrim teorisinin hücrenin nasıl var olduğu sorusunu açıklayama-
masının en temel nedenlerinden biri, hücrenin içindeki "indirgenemez
komplekslik" özelliğidir. Bir canlı hücresi, çok sayıda küçük organelin
uyum içinde çalışmasıyla yaşar. Bu parçaların biri bile olmasa, hücre
yaşamını sürdüremez. Hücrenin doğal seleksiyon ve mutasyon gibi
bilinçsiz mekanizmaların, kendisini geliştirmesini bekleme gibi bir ihti-
mali yoktur. Dolayısıyla yeryüzünde oluşan ilk hücrenin, yaşam için
gerekli tüm organel ve fonksiyonlara sahip, eksiksiz bir hücre olması
gerekmektedir. Bu, elbette söz konusu hücrenin yaratılmış olması
demektir.
Proteinler Tesadüfe Meydan Okuyor
Hücreyi şimdilik bir kenara bırakalım, çünkü evrim teorisi, hücre-
nin alt parçacıkları karşısında bile çaresizdir. Hücreyi oluşturan yüzler-
ce çeşit kompleks protein molekülünden bir tanesinin bile doğal şartlar-
da oluşması ihtimal dışıdır.
Proteinler, "amino asit" adı verilen daha küçük moleküllerin belli
sayılarda ve çeşitlerde özel bir sırayla dizilmelerinden oluşan dev mole-
205