Page 233 - Evrim Aldatmacası
P. 233
A D N A N O K T A R ( H A R U N Y A H Y A )
lara sürüklenmiş olmalıydılar. Sonra da amino asitleri içeren karışım-
daki su, kayalıklardaki yüksek ısı nedeniyle buharlaşmış olmalıydı.
Böylece "kuruyan" amino asitler, proteinleri oluşturmak üzere birleşebi-
lirlerdi.
Fakat bu "çetrefilli" çıkış yolu da pek kimse tarafından benimsen-
medi. Çünkü amino asitler, Fox'un öne sürdüğü türden bir ısıya karşı
dayanıklılık gösteremezlerdi: Yapılan araştırmalar amino asitlerin yük-
sek ısıda hemen tahrip olduklarını ortaya koyuyordu.
Ancak Fox yılmadı. Laboratuvarda, "çok özel koşullarda", saflaştı-
rılmış amino asitleri kuru ortamda ısıtarak birleştirdi. Amino asitler
birleştirilmiş ancak proteinler yine elde edilememişti. Elde ettikleri, bir-
birine rastgele bağlanmış, basit ve düzensiz amino asit halkalarıydı ve
herhangi bir canlı proteinine benzemekten çok uzaktı. Dahası eğer Fox,
amino asitleri aynı ısıda tutsaydı, ortaya çıkan işe yaramaz halkalar da
parçalanacaktı. 141
Deneyi anlamsızlaştıran bir başka nokta ise, Fox'un, daha önce
Miller deneyinde elde edilmiş olan amino asitleri değil, canlı organiz-
malarda kullanılan saf amino asitleri kullanmış olmasıydı. Oysa Mil-
ler'ın devamı olma iddiasındaki deney, Miller'ın vardığı sonuçtan yola
çıkmalıydı. Ama ne Fox ne de başka hiçbir araştırmacı, Miller'ın üretti-
ği işe yaramaz amino asitleri kullanmaya yanaşmadı. 142
Fox'un söz konusu deneyi evrimci çevrelerde bile pek olumlu kar-
şılanmadı. Zira Fox'un elde ettiği anlamsız amino asit zincirlerinin
(proteinoidlerin) doğal koşullarda oluşmayacağı çok açıktı. Dahası,
canlıların yapıtaşları olan proteinler hala elde edilememişti. Proteinle-
rin kökeni problemi başlangıçta olduğu gibi hala çözümlenememişti.
1970'li yılların popüler bilim dergisi Chemical Engineering News'da
yayınlanan bir makalede Fox'un gerçekleştirdiği deney hakkında şöyle
deniyordu:
231