Page 301 - Evrim Aldatmacası
P. 301
A D N A N O K T A R ( H A R U N Y A H Y A )
parmaklı) yapı, bu canlıların ortak bir atadan geldiklerine delil sayı-
lıyordu. Eğer bu değişik yapılar, mutasyonlar ve doğal seleksiyon
tarafından zaman zaman değişime uğratılmış aynı gen-kompleksi
tarafından yönetiliyor olsalardı, bu teorinin de bir anlamı olacaktı.
Ama ne yazık ki durum böyle değildir. Homolog organların, farklı
türlerde tamamen farklı genler tarafından yönetildiği artık bilinmek-
tedir. Ortak bir atadan gelen benzer genler üzerine kurulmuş olan
homoloji kavramı çökmüş durumdadır. 200
Öte yandan, homoloji konusundaki evrimci iddianın ciddi sayıla-
bilmesi için, bu benzer yapıların embriyolojik gelişim süreçlerinin, yani
yumurtadaki ya da anne karnındaki gelişim aşamalarının da paralel
olması gerekir. Oysa benzer organlar için bu embriyolojik süreç her
canlıda birbirinden farklıdır.
Kısacası genetik ve embriyolojik araştırmalar, Darwin'in "canlıla-
rın ortak bir atadan evrimleştiklerinin delili" şeklinde lanse ettiği
homoloji kavramının, gerçekte hiçbir şekilde bu tarife delil oluşturma-
dığını göstermiştir. Bu şekilde bilim, Darwinist tezlerden birinin daha
gerçek dışı olduğunu ortaya koymuş bulunmaktadır.
Moleküler Homoloji İddiasının Geçersizliği
Evrimcilerin sadece organlar düzeyinde değil, moleküler düzeyde
öne sürdükleri homoloji iddiası da kesinlikle geçersizdir. Evrimciler,
farklı canlı türlerinin DNA şifrelerinin ya da protein yapılarının benzer
olduğundan söz ederler ve bunu, bu canlı türlerinin birbirinden evrim-
leştiğinin delili gibi gösterirler. Oysa ki gerçekte moleküler karşılaştır-
malar hiç de evrim teorisi lehine sonuçlar vermemektedir. Birbirine çok
benzer ve yakın gibi görünen canlılar arasında dev moleküler farklılık-
lar vardır. Örneğin solunum için gerekli proteinlerden biri olan Sitok-
rom-C'nin yapısı, aynı sınıflamalara ait canlılarda son derece farklıdır.
299