Page 39 - Evrim Aldatmacası
P. 39

A D N A N      O K T A R    ( H A R U N     Y A H Y A )


                   Darwin'in bu varsayımı hiçbir bilimsel bulgu ya da deneye dayan-
              mıyordu. Ancak Darwin, dönemin bilinen materyalist biyologlarından

              aldığı destek ve teşviklerle, bu varsayımlarını zamanla iddialı bir teori
              haline getirdi. Bu teoriye göre canlılar tek bir ilkel atadan geliyorlardı
              ama çok uzun bir süreç içinde küçük küçük değişimlere uğramışlardı ve
              böylece farklılaşmışlardı. Darwin, ortama en iyi şekilde uyum sağlayan-

              ların özelliklerini gelecek nesillere aktardığını, böylece bu yararlı deği-
              şimlerin zamanla birikerek bireyi, atalarından tamamen farklı bir can-
              lıya dönüştürdüğünü öne sürmüştü. (Bu "yararlı değişimler"in kökeni-
              nin ne olduğu ve nasıl gerçekleştikleri ise meçhuldü.) Darwin'e göre

              insan da, bu hayali mekanizmanın en gelişmiş ürünüydü.

                   Darwin hayal gücünde canlandırdığı bu mekanizmaya "doğal
              seleksiyonla evrim" adını verdi. Artık, "türlerin kökeni"ni bulduğunu
              düşünüyordu: Bir türün kökeni başka bir türdü. Bu fikirlerini 1859
              yılında Türlerin Kökeni adlı kitabında açıkladı.

                   Ancak Darwin, teorisinin pek çok açmazla karşı karşıya olduğu-

              nun farkındaydı. Bunları kitabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties
              on Theory) adlı bölümünde itiraf ediyordu. Bu "zorlukların" başında,
              fosil kayıtları, canlılardaki tesadüfle açıklanması mümkün olmayan
              kompleks organlar (örneğin göz), canlıların içgüdüleri gibi konular

              geliyordu. Darwin bu zorlukların ileride yapılacak yeni keşiflerle çözü-
              leceğini ummuş, bazılarına da çok yetersiz açıklamalar getirmişti. İngi-
              liz fizikçi Henry S. Lipson, Darwin'in bu "zorlukları" hakkında şu yoru-
              mu yapar:


                   Türlerin Kökeni'ni ilk okuduğumda Darwin'in genelde sunulan tab-
                   lonun aksine, kendisinden pek de emin olmadığını fark etmiştim.
                   "Teorinin Zorlukları" başlıklı bölüm, örneğin, çok belirgin bir güven-

                        y
                   sizlik yansıtmaktadır. Bir fizikçi olarak, gözün nasıl ortaya çıkmış
                                         u
                                    k
                              n
                         e
                   olabileceği yönündeki yorumları karşısında şaşkınlığa düştüm.
                   o olabileceği yönündeki yoru                           11
                         e
                    a
                                                                              37
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44