Page 472 - Evrim Aldatmacası
P. 472
E V R İ M A L D A T M A C A S I
Göklerin ve yerin, yani evrenin sabit ve kararlı olmadığı, sadece
Allah'ın yaratmasıyla varlık buldukları ve Rabbimiz yaratmayı durdur-
duğunda bütün bunların yok olacağı bir ayette şöyle ifade edilir:
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti
altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisinden
sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayan-
dır. (Fatır Suresi, 41)
Daha önce de belirttiğimiz gibi, insanların çoğu, Allah'ın gücünü
kavrayamadıklarından, büyük bir cehaletle Yüce Allah'ı göklerde bulu-
nan ve dünya işlerine müdahale etmeyen bir varlık olarak düşünürler.
(Allah'ı tenzih ederiz) Bu sapkın mantığın temeli, evrenin sadece bir
maddeler bütünü olduğu, Allah'ın ise bu maddelerin "dışında" olduğu
şeklindeki yanılgıdır. (Allah'ı tenzih ederiz)
Allah'ın mekandan münezzeh olduğu ve her yeri ve her şeyi çepe-
çevre kuşattığı gerçeği bir başka ayette de şöyle bildirilmektedir:
Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü
(kıblesi) orasıdır. Şüphesiz ki Allah kuşatandır, bilendir. (Bakara
Suresi, 115)
Bu gerçeğin kavranmasıyla, şirk koşmadan, Allah'ı birleyerek iman
tam anlamıyla oluşur. Çünkü Allah'tan başka tüm varlıkların gölge varlık-
lar olduklarını bilen bir insan, kesin bir imanla (hakkel yakin derecesinde)
"yalnızca Allah vardır, O'ndan başka ilah (güç sahibi varlık) yoktur" der.
Allah'ı gözleriyle görmediği için Allah'ın varlığına inanmayanların
maddeci iddiaları da, maddenin gerçek mahiyeti öğrenildiğinde tama-
men yıkılır. Çünkü bu gerçeği öğrenen kişi, kendi varlığının bir hayal
niteliğinde olduğunu anlar. Kuran'da, insanların Kendisi'ni göremediği,
ama Kendisi'nin tüm insanları gördüğünü Rabbimiz şöyle açıklar:
Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder... (En'am
Suresi, 103)
470