Page 476 - Evrim Aldatmacası
P. 476
E V R İ M A L D A T M A C A S I
maya yanaşmamaktadırlar. Bu, son derece "abartılı" bir anlayışsızlık
durumudur. Çünkü burada anlatılan konunun kavranması, tıpkı bir
insanın, "iki çarpı iki kaç eder?", "kaç yaşındasın?" gibi sorulara vereceği
cevaplar kadar kolaydır. "Dünyayı nerede gördüğünü" hangi bilim ada-
mına, hangi nöroloji profesörüne sorsanız size "tabii ki beynimde" diye
cevap verecektir. Hatta, bu gerçeği lise biyoloji kitaplarında dahi bulabi-
lirsiniz. Ancak tüm bu açıklığa rağmen, maddesel dünyayı beynimizde
algıladığımıza dair bilgi ve bu bilginin insanı ulaştırdığı sonuçlar gör-
mezlikten gelinebilmektedir. Bilim tarafından ispatlanmış en önemli
gerçeklerden birinin insanlardan bu kadar büyük bir titizlikle saklan-
ması büyük bir olaydır aslında.
Bazı insanların, bütün bilimsel gerçekleri kolaylıkla kabul edip, bu
gerçekten bu kadar çok korkup kaçmalarının temel sebebi ise, madde-
nin gerçeğini öğrenmenin tüm insanların hayata bakış açılarını teme-
linden değiştirecek olmasıdır. Maddeyi ve kendilerini mutlak varlık ola-
rak kabul edenler ve tüm hayatlarını buna bağlı olarak kuranlar, bir
anda kendilerinin, sahip oldukları tüm servetin ve dünyevi hırsların bir
hayal olduğunu anlayacaklardır. İşte bir kısım insanların bu gerçekten
bu kadar korkmalarının, anladıkları halde anlamazlıktan gelmelerinin,
bir ilkokul çocuğunun dahi kolaylıkla kavrayabileceği bir gerçeği son
derece anlamsız itirazlarla yok etmeye çalışmalarının ardında yatan
neden, bu dünya hırslarını kaybetme korkusudur.
Bir insan, maddenin gerçeğini öğrendiğinde, zaten malının, canı-
nın Allah'a ait olduğunu, verecek veya vermemekte direnecek bir şeyi
olmadığını anlayacak, ölmeden önce her şeyiyle Allah'a teslim olacaktır.
Samimi iman edenler için bu bir güzellik, şeref ve Allah'a yakınlığa bir
vesiledir. İmansız veya zayıf imanlı insanlar ise, bu güzelliği fark edeme-
dikleri için bu gerçeği büyük bir ısrarla reddeder ve dünya hırsı içinde
zorlu bir çaba içine girerler.
474
7 7