Page 497 - Evrim Aldatmacası
P. 497
A D N A N O K T A R ( H A R U N Y A H Y A )
Zaman Algısı
Zaman dediğimiz algı, aslında bir anı bir başka anla kıyaslama
yöntemidir. Bunu bir örnekle açıklayabiliriz. Bir cisme vurduğumuzda
bundan belirli bir ses çıkar. Aynı cisme beş dakika sonra vurduğumuz-
da yine bir ses çıkar. Kişi, birinci ses ile ikinci ses arasında bir süre oldu-
ğunu düşünür ve bu süreye "zaman" der. Oysa ikinci sesi duyduğu anda,
birinci ses sadece zihnindeki bir hayalden ibarettir. Sadece hafızasında
var olan bir bilgidir. Kişi, hafızasında olanı, yaşamakta olduğu an ile
kıyaslayarak zaman algısını elde eder. Eğer bu kıyas olmasa, zaman
algısı da olmayacaktır.
Aynı şekilde kişi, bir odaya kapısından girip sonra da odanın orta-
sındaki bir koltuğa oturan bir insanı gördüğünde, kıyas yapar. Gördüğü
insan koltuğa oturduğu anda, onun kapıyı açması, odanın ortasına
doğru yürümesi ile ilgili görüntüler, sadece beyinde yer alan bir bilgidir.
Zaman algısı, koltuğa oturmakta olan insan ile bu bilgiler arasında kıyas
yapılarak ortaya çıkar.
Kısacası zaman, beyinde saklanan birtakım bilgiler arasında
kıyas yapılmasıyla var olmaktadır. Eğer bir insanın hafızası olmasa,
beyni bu tür yorumlar yapmaz ve dolayısıyla zaman algısı da oluşmaz.
Bir insanın "ben 30 yaşındayım" demesinin nedeni, beyninde söz konu-
su 30 yıla ait bazı bilgilerin biriktirilmiş olmasıdır. Eğer hafızası olmasa,
ardında böyle bir zaman dilimi olduğunu düşünmeyecek, sadece yaşa-
dığı tek bir "an" ile muhatap olacaktır.
Zamansızlığın Bilimsel Anlatımı
Bu konuda görüş belirten düşünür ve bilim adamlarından örnekler
vererek konuyu daha iyi açıklamaya çalışalım. Nobel ödüllü ünlü gene-
tik profesörü ve düşünür François Jacob, Mümkünlerin Oyunu adlı kita-
bında zamanın geriye akışı ile ilgili şunları anlatır:
95