Page 55 - Evrim Aldatmacası
P. 55
A D N A N O K T A R ( H A R U N Y A H Y A )
aslında ortada hiçbir evrim mekanizmasının olmadığını görürüz.
Çünkü ne doğal seleksiyon ne de mutasyonlar, türlerin evrimleştikleri
ve birbirlerine dönüştükleri iddiasına en ufak bir katkıda bulunmamak-
tadırlar.
Doğal Seleksiyon
Doğal seleksiyon, Darwin'den önceki biyologlar tarafından da bili-
nen ve "türlerin bozulmadan sabit kalmalarını sağlayan bir mekanizma"
olarak tanımlanan bir doğal süreçtir. Ancak ilk kez Darwin bu sürecin
evrimleştirici bir gücü olduğu iddiasını ortaya atmış, tüm teorisini de
bu iddiaya dayandırmıştır. Kitabına verdiği isim, doğal seleksiyonun
Darwin'in teorisinin temeli olduğunu gösterir: Türlerin Kökeni, Doğal
Seleksiyon Yoluyla...
Oysa Darwin'den bu yana, doğal seleksiyonun canlıları evrimleş-
tirdiğine dair tek bir bulgu ortaya konamamıştır. Bilinen bir evrimci
olan İngiltere Doğa Tarihi Müzesi baş paleontoloğu Colin Patterson, bu
gerçeği şöyle kabul etmektedir:
Hiç kimse doğal seleksiyon mekanizmalarıyla yeni bir tür ürete-
memiştir. Hiç kimse böyle bir şeyin yakınına bile yaklaşamamıştır.
Bugün neo-Darwinizmin en çok tartışılan konusu da budur. 16
Doğal seleksiyon, bulundukları coğrafi konumun doğal şartlarına
uygun yapıda olan canlıların hayatlarını ve nesillerini sürdüreceklerini,
uygun yapıda olmayanların ise yok olacaklarını öngörür. Örneğin yırtı-
cı hayvanların tehdidi altında olan bir geyik sürüsü içinde, doğal olarak
hızlı kaçabilen geyikler hayatta kalacaktır. Ama bu süreç, ne kadar uzun
sürerse sürsün, geyikleri bir başka canlı türüne dönüştürmez. Geyikler
hep geyik olarak kalırlar.
Nitekim evrimcilerin "doğal seleksiyonun gözlemlenmiş örneği"
gibi göstermeye çalıştıkları nadir birkaç olaya baktığımızda, bunların
basit birer göz boyama olduklarını kolaylıkla görebiliriz.
53