Page 70 - Evrim Aldatmacası
P. 70
T
T
A
A
T
T
T
T
T
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
C
S
S
A
S
T
T
T
T
M
M
A
M
M
D
R
R
V
E E V R İ M A A L D A T M A C A S I I I I I I
R
D
D
R
M
Örneğin bir sürüngen türü milyonlarca yıl boyunca hiçbir değişik-
liğe uğramadan yaşamını sürdürür. Ancak evrimcilere göre, bu sürün-
gen türünün içinden bir şekilde az sayıdaki bir grup ayrılmıştır. Evrim-
ciler, ayrılan bu sürüngenlerin, nedeni açıklanamayan bir seri yoğun
mutasyona maruz kaldıklarını ve bu mutasyonlardan sözde avantaj sağ-
layanların, bu dar grup içinde hızlı bir biçimde seçildiğini iddia ederler.
Buna göre gruba ait belli özelliklerin, diğerlerine göre sözde daha avan-
taj sağlayacak şekilde öne çıkacağını düşünürler.
Evrimciler, tüm bu aşamaların ardından grubun hızla evrimleştiği
ve kısa sürede bir başka sürüngen türüne, hatta bir kuşa dönüştüğünü
öne sürerler. Tüm bu sürecin çok hızlı olduğu ve dar bir popülasyonda
gerçekleştiğini ve dolayısıyla, geriye çok az fosil izi kaldığını iddia eder-
ler.
Dikkat edilirse, aslında bu teori, "geride fosil izi bırakmayacak
kadar hızlı bir evrim süreci nasıl hayal edilebilir?" sorusuna cevap geliş-
tirmek için ortaya atılmıştır. Oysa gerçekte ortada herhangi bir evrim-
leşme yoktur.
Genetik sürüklenme senaryosunda evrimcilerin anlatmak istedik-
leri esas konu, faydalı mutasyon ile türlerin kendi popülasyonları içeri-
sinde zamanla öne çıkarak yeni türler oluşturdukları iddiasıdır. Bu
iddiaya başvurmalarının çeşitli sebepleri vardır: Mutasyonların evrim-
cilerin bekledikleri hayali genleri oluşturamaması ve hatta canlının
genetik yapısını bozması; doğal seleksiyonun ise genetik yapıyı değiştir-
recek herhangi bir güce sahip olmaması evrimcilerin ciddi şekilde
önünü tıkamıştır. Aslında iddiaları, öncekilerden farklı değildir. Burada
başvurulan, evrimcilerin bilindik kelime oyunlarıdır.
68