Page 205 - Sosyal Silah Darwinizm
P. 205

203


                dilerince "afla¤›" ›rktan insanlar› hedef alan bir çal›flmad›r.

                     1920'ler ve 30'larda, fakir halk›n nüfusunun sürekli artar-
                ken, orta ve yüksek s›n›f›n nüfus art›fl›n›n azald›¤› ve bunun bü-
                yük bir tehlike oldu¤u düflünülüyordu. Örne¤in Julian Huxley,
                1925 y›l›nda Nature dergisinde flöyle yazm›flt›:
                     ‹stenilenlerin oran› düflerken, istenilmeyenlerin oran› art›yor. Bu
                     durum ele al›nmal›d›r. 113

                     Öjenistlere göre "istenilenler" ile "istenilmeyenler"in ara-
                s›ndaki dengeyi kurmak için at›lacak ilk ad›m sözde "›rk hijye-
                ni" idi. Irk hijyeni için öncelikle kimlerin istenilen kimlerin iste-
                nilmeyen oldu¤unu belirlemek gerekiyordu. Bu ayr›m› yapmak
                için oldukça ilkel ve ak›lalmaz yollara baflvuruluyordu. Örne-
                ¤in, ‹ngiltere ve ABD'de insanlar›n kafataslar› ölçülmeye bafl-
                land›. Galton'›n da önderli¤inde bafllat›lan kampanyalarla in-

                sanlar›n kafataslar›n›n büyüklü¤ü ölçülüyor, buna göre sözde
                zekalar› belirleniyordu. Ancak, kafatas› ölçülerinin zeka ile do¤-
                rudan bir ba¤lant›s›n›n olmad›¤› bilim taraf›ndan sonradan or-
                taya konacakt›.
                     Kafatas› ölçümlerinden sonra zeka testleri kullan›lmaya
                baflland›. Zeka testlerinin sonuçlar›na göre insanlar›n k›s›rlaflt›-
                r›lmalar›na, hayat boyu gözetim ve kontrol alt›nda tutulmalar›-
                na karar verildi. Ancak ilerleyen y›llarda, kullan›lan zeka testle-
                rinin de güvenilir sonuçlar vermedi¤i anlafl›ld›. Dahas›, bu test

                sonuçlar› de¤erlendirilirken kiflilerin yetifltikleri çevrenin koflul-
                lar›, ald›klar› e¤itim gibi faktörler hiç göz önünde bulundurul-
                muyor, sadece o kiflilerin kal›t›msal olarak zeki olup olmad›kla-
                r› sonucuna var›l›yordu. Bunlar, hiçbir güvenilirli¤i olmayan,
                dönemin bilimsel cehaletini yans›tan de¤erlendirmelerdi. Zaten
                amaç da asl›nda güvenilir sonuçlar elde etmek de¤il, bir flekilde
                "istenilmeyen" kitleyi, yani fakirleri, hastalar› ve "afla¤›" görülen

                ›rklar› ortadan kald›rmak veya izole etmekti.


                                 Harun Yahya (Adnan Oktar)
   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210