Page 163 - Gözardı Edilen Kuran Hükümleri
P. 163

Harun Yahya (Adnan Oktar)              161

            sursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu gi-
            bi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde
            onu algılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyledir.
            Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses cihazı,
            göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı olamamıştır.
            Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların ötesinde, çok bü-

            yük bir gerçek daha vardır.


              Beynin İçinde Gören ve
              Duyan Şuur Kime Aittir?
              Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfonileri, kuş-
            ların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?
              İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarılar,
            elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya biyo-
            kimya kitaplarında bu görüntünün beyinde nasıl oluştuğuna dair bir-
            çok detay okursunuz. Ancak, bu konu hakkındaki en önemli ger-
            çeğe hiçbir yerde rastlayamazsınız: Beyinde, bu elektrik sinyalle-
            rini görüntü, ses, koku ve his olarak algılayan kimdir? Beynin için-
            de göze, kulağa, burna ihtiyaç duymadan tüm bunları algılayan bir
            şuur bulunmaktadır. Bu şuur kime aittir?
              Elbette bu şuur beyni oluşturan sinirler, yağ tabakası ve sinir hüc-
            relerine ait değildir. İşte bu yüzden, herşeyin maddeden ibaret ol-
            duğunu zanneden Darwinist-materyalistler bu sorulara hiçbir ce-
            vap verememektedirler. Çünkü bu şuur, Allah’ın yaratmış olduğu

            ruhtur. Ruh, görüntüyü seyretmek için göze, sesi duymak için ku-
            lağa ihtiyaç duymaz. Bunların da ötesinde düşünmek için beyne ih-
            tiyaç duymaz.
   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168