Page 16 - Resullerimiz Diyor Ki
P. 16

"Size ne oluyor ki, Allah'tan bir vakarı ummuyorsunuz?
                Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır. Görmü-
                yor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum
                (mutabakat) içinde yaratmıştır? Ve ayı bunlar içinde bir
                nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil
                yapmıştır. Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi. Son-
                ra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çı-
                karışla diriltip-çıkaracaktır. Allah, yeri sizin için bir yay-
                gı kıldı. Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dola-
                şırsınız, diye." (Nuh Suresi 13-20)
              İman edenlerin yapması gereken de, peygamberler gibi Allah'ın ni-
            metlerini anarak O'na şükretmek ve çevrelerindeki insanları şükre-
            dici olmaya çağırmaktır.

              Hz. Nuh Kendisine At›lan ‹ftiralara Karfl› Kavmine

              Allah'› Hat›rlatarak En Ak›lc› Cevaplar› Vermifltir
              Dünya tarihi boyunca Allah'ın gönderdiği tüm elçilere birbirine
            benzer iftiralar atılmıştır. Bu, Allah'ın, her dönemde yaşayan elçileri-
            nin karşılaştıkları hiç değişmeyen bir kanunudur.
              Hz. Nuh'un kavmi de peygamberlerine itaat etme konusunda di-
            renmiş ve kendilerince onu yıldırmak için birçok iftira atmışlardır.
            Bunlardan biri 'şaşırmış ve sapmışlık' iftirasıdır:
                Kavmimin önde gelenleri: "Gerçekte biz seni açıkça bir
                'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görüyoruz" dediler.
                (Araf Suresi, 60)
              Allah'ın elçilerinin en belirgin özelliklerinden biri, her ortamda sa-
            bır ve kararlılıklarını, üstün ahlaklarını korumaya devam etmeleridir.
            Karşılaştıkları zorluk ve iftiralar karşısında daima olgun ve mütevve-
            kil bir tavır göstermişlerdir. Bu iftaraya karşı Hz. Nuh'un cevabı tüm
            müminler için örnektir.
                O: "Ey kavmim, bende bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' yok-

       14
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21