Page 254 - Hayvanlardaki Göç Mucizesi
P. 254

Harun Yahya
                                          Lamarck zürafalar›n ceylan benzeri
                                          hayvanlardan türediklerine inan›yordu.
                                          Ona göre otlara uzanmaya çal›flan bu
                                          canl›lar›n zaman içinde boyunlar› uza-
                                          m›fl ve zürafalara dönüflüvermifllerdi.
                                          Mendel'in 1865 y›l›nda keflfetti¤i kal›t›m
                                          kanunlar›, yaflam s›ras›nda kazan›lan
                                          özelliklerin sonraki nesillere aktar›lma-
                                          s›n›n mümkün olmad›¤›n› ispatlam›flt›r.
                                          Böylece Lamarck'›n zürafa masal› da
                                          tarihe kar›flm›flt›r.




                     Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar


                     Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için

                 1930'lar›n sonlar›nda, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yay-
                 g›n ismiyle neo-Darwinizm'i ortaya att›lar. Neo-Darwinizm, do-
                 ¤al seleksiyonun yan›na "faydal› de¤ifliklik sebebi" olarak mutas-
                 yonlar›, yani canl›lar›n genlerinde radyasyon gibi d›fl etkiler ya da
                 kopyalama hatalar› sonucunda oluflan bozulmalar› ekledi.
                     Bugün de hala dünyada evrim ad›na geçerlili¤ini koruyan

                 model neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlar-
                 ca canl› türünün, bu canl›lar›n, kulak, göz, akci¤er, kanat gibi sa-
                 y›s›z kompleks organlar›n›n "mutasyonlara", yani genetik bozuk-
                 luklara dayal› bir süreç sonucunda olufltu¤unu iddia etmektedir.
                 Ama teoriyi çaresiz b›rakan aç›k bir bilimsel gerçek vard›r: Mu-
                 tasyonlar canl›lar› gelifltirmezler, aksine her zaman için canl›la-
                 ra zarar verirler.
                     Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene

                 sahiptir. Bu molekül üzerinde oluflan herhangi rasgele bir etki an-
                 cak zarar verir. Amerikal› genetikçi B. G. Ranganathan bunu flöy-
                 le aç›klar:




                                              252
   249   250   251   252   253   254   255   256   257   258   259