Page 164 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 164
166 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
ehl-i sefahet ve ehl-i dalâlet cereyanlarının bu vatanı istilâsına sed
çekecek, istikbal nesillerinin ebedî Kurtuluş ve Saadetini te'mine medar
olacaktır.
İşte; O, tarihin en muazzam bir hadisesinin mebdeini İzn-i İlâhî ve
Tasarruf-u Rabbanî ile hazırladığı için böyle çok Mukaddes bir Mânayı
havi Dâvanın Hâmili bulunduğu itibariyle dünyanın en mes'udu, zamanın
en bahtiyarı idi. Giyinişinde, gayesinde, idealinde zerre kadar değişiklik
ve tezelzül olmamıştı. Bilâkis Hâl-i Âlemin İ'tikadlarını düzeltecek,
zulmeti izale edecek bir Meş'ale-i Hidayeti Hâmil idi. Vazifesi ve
Hizmeti, bütün İnsanların iki Cihana aid Saadet ve Refahını tazammun
ettiği için bir Cehd ve Azim içinde bulunuyordu.
* * *
Üstadın Barla'daki ikametgâhı, iki odadan ibaret bir evdir. Esasen,
müstakil bir evi ve yeryüzünde taht-ı tasarruf ve temellükünde bir karış
yeri dahi yoktur. Barla'da sekiz sene müddetle ikamet ettiği ev, üç yüz
elli milyon Ehl-i İslâmın Merkezi hükmünde ilk Dershane-i Nuriyyesidir.
Bu Dershane-i Nuriyyenin altında, dâimî akan bir çeşme vardır. Ve
önünde, Dershane-i Nuriyyeye bitişik çok kalın ve üç sütun halinde
Semaya yükselen gayet muhteşem bir Çınar ağacı vardır. Çınar ağacının
dalları arasında bir kulübecik yapılmıştır. Burası, Hazret-i Üstadın bahar
ve yaz mevsimlerindeki istirahatı ve Vazife-i Tefekküriye ve Ubudiyeti
için en münasip bir Menzildir. Üstadın Sıddık Hizmetkârları, Talebeleri
ve Barla ahalisi diyorlar ki: "Üstadı, geceleri, Dershane-i Nuriyenin
önündeki bir Şecere-i Mübareke olan Çınar ağacının dalları arasında
bulunan kulübecikde, sabahlara kadar Tesbihat ile, Ezkâr ile terennüm
eder görürdük. Hele bahar ve yaz mevsimlerinde bu muhteşem ağacın
binlerce dalları arasında şevk ve cezbe içinde uçuşan kuşlar arasında
Üstadın böyle sabahlara kadar çalışmasını görürdük de; ne zaman uyur,
ne zaman kalkar! bilemezdik."
Üstad çok hasta olur, çok vakitleri de hastalık ve sıkıntı ile geçerdi.
Pek az yer o da bir parça çorba gibi mahdud bir şeydi. Geceleri, Kur'an-ı
Kerimden Vird edindiği Sûreleri ve Resul-ü Ekrem Aleyhissalatü
Vesselâmın Münacât-ı Meşhûresi olan Cevşen-ül-Kebîr namındaki
Münacâtını ve Şâh-ı Geylânî ve Şâh-ı Nakşibend