Page 537 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 537

EMİRDAĞ   HAYATI                                                                                                          539


                         Her zerrenin Kâbesidir Kalbi, yine kendine,
                         Dikkat eyle, herbirinde yine ancak Huda var.
                         Sakın Feyzî!. Sen gözünü Hak yüzünden ayırma,
                         Hakkı gören gerçeklere, Hakkı kadar atâ var.

                                                                         (Denizli Kahramanı Merhum)
                                                                                      HASAN FEYZİ
                                             * * *

                  (Mekteb-i  Fünunda  Ve  Ulum-u  İslâmiyede  Gayet  Müdakkik  Ve  Kıdemli
           Muallimlerden Hasan Feyzi'nin Bir Şiiri)

                   HAZRETİNİZE BURADAN AYRILIK SÖYLEMİŞTİM

                  Çekilip Nur-u Hidayet yine zindan olacak!
                  Yine firkat, yine hasret, yine hüsran olacak.
                  Yine sen, yaş yerine kan akıtıp ağla gözüm..
                  Çünki hicran dolu Kalbim yine hicran olacak.

                         Yine göç var diye mecnûna haber verme sakın!
                         Yine matem, yine zâri, yine efgan olacak.
                         Açılan ol Gül-ü Tevhid, sararıp solsa gerek;
                         Kapanıp Kâbe-i İrfan, yine vîran olacak.

                  Haber aldım ki yarın yad olacakmış bize Yâr,
                  Ne büyük Yâre ki, kimler buna derman olacak?
                  Bu büyük derd-i elemden kime şekva edeyim?
                  İşiten nâlemi, hep ben gibi nâlân olacak.

                         O şifa-bahş olan Envarını Sen çeksen eğer,
                         Bana kim Nur verecek, kim bana Lokman olacak?
                         O temiz pak nefsin, Âb-ı Hayatı bu çölün;
                         Onu, dûr etme ki her ferd ona reyyan olacak.

                  Hele ol Nur-u Şerifin kime değmişse eğer,
                  Küçücük zerre de olsa, mehî taban olacak.
                  O lütufkâr, o keremkâr Eli öptükçe, benim
                  Bu küçük Kalb-i Hazinim yine handan olacak.
   532   533   534   535   536   537   538   539   540   541   542