Page 673 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 673
TAHLİLLER 675
denilebilir. Bu defa Barla'ya nefiy ile değil, hapis ile değil, kendi rızası
ile ve serbest olarak gidiyordu. Güzel bir bahar günü Barla'ya geldi.
Barla'daki Talebelerinin mühim bir kısmı Üstad'ı karşıladılar. Üstad,
sekiz senelik İkâmetgahı olan Medrese-i Nuriyesine yaklaşırken kendini
tutamadı, mübarek Gözlerinden yaşlar boşandı. Haşmetli Çınar Ağacı da
adeta kendisini selâmlıyordu. Bir vakitler- yani Barla'da sekiz sene
ikâmetten sonra Isparta'ya celb edilmişti. O zamanki gidişinde mübarek
Çınar Ağacı Üstadı mânen teşci etmiş, haşmetli kanatları olan dallarının
Cenab-ı Hakka olan secdevâri Ubudiyetiyle Üstad'ı uğurlamıştı. Bu defa
da yine uzun bir müfarekattan sonra tekrar Üstada kavuşmanın süruru
içinde Hâlik-ı Rahmâna Secde-i Şükrana kapanıyordu. Üstad, o Mübarek
Çınar Ağacına sarılmış yanındaki Talebelerine ve ahaliye kendisini
yalnız bırakmalarını söylemişti; zaten göz yaşlarını tutamıyordu. Sonra,
Nur Dershanesi olan odasına girdi ve iki saat kadar kaldı, hazin ağlayışı
dışarıdan işitiliyordu.
Evet, şüphesiz Rahmet-i İlâhiyenin nihayetsiz Tecellilerine mazhar-
dı. Bir zamanlar Şarkî Anadoludan Isparta havalisine sürülmüştü...
Isparta'dan da, dağlar arasındaki Barla Nahiyesine nefyedilmişti.. burada
ölüp gidecekti. Eski tarihçe-i hayatının şehadetiyle çok Kahraman ve
Fedakâr olan bu Zât, doğrudan doğruya Kur'ân-ı Hakîmin Hakikatlarını
benimseyen; ferdî ve millî Saadeti, İslâmiyet Hakikatlarına sarılmakta
gören ve bunu haykıran ve Delâil-i Akliye ile İlim meydanına çıkan bir
kimse idi.
Üç devir geçirmiş, cebbar kumandanlara boyun eğmemiş, Kudsi
Dâvasından dönmemiş; yaralanmış, zehirlenmiş, ölmemiş; dağlar gibi
hâdiselerin dalgalarından yılmamıştı...
Milletleri, kavimleri içine alan, zihniyet ve telâkkileri değiştiren, asr-
ı hâzırın cereyanları, bu Zâtı Kur'an ve Îman Davasındaki yolundan çe-
virememişti. O, Ruhundaki Şecaat-ı Îmaniye ile kat'î inanıyordu ki, dâva
ettiği Hakikat bir gün milletçe benimsenecek; bir Said, binler belki
yüzbinler Said olacak. İnsanlık camiasında neşrettiği Hakaik-ı Îmaniye-
nin Fütuhatı ve İnkişafı başlıyacak.. ve Âfâk-ı İslâmı saran zulmet
bulutları Kur'andan eline verilen bu Meş'ale-i Hidayetle dağıtılacak..
ölmeye yüz tutmuş zannedilen Îman Ruhu yeniden canlanacak.. canlara
can katacak.. mânen ölmeye yüz tutan