Page 674 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 674
676 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
Millet-i İslâmiyeyi İhya edecek.. Âleme Efendi olan İslâmiyetin Biizn-
illah- cihana Efendiliğinin maddî mânevî mübeşşiri olacaktı.
İşte, bu Kudsî Hakikatin Hâmili ve Naşiri olan ve hakikatta bu günkü
beşeriyetin Medar-ı İftiharı bulunan bu Aziz Zât, Din düşmanlarının
plâniyle -vaktiyle- bu beldeye gönderilmiş, Anadolu'da tesis ettirilen
rejimin aleyhinde bulunmasına, fiilî müdahalesine mümanaat olunmuştu.
Heyhat! Esasen kendisi siyasetten çekilmişti; ehl-i dünyanın dünyasına
karışmıyordu; O, istikbali nurlandıracak bir Hakikatın Te'lif ve Neşrine
çalışıyordu. Kâinatın Sahibi ve hâdiselerin Mutasarrıfı olan Allah; Onun
Hâmisi, Muîni ve Yardımcısı idi.
İşte, otuz sene sonra tekrar Barla'ya döndüğü zaman, Hizmet-i Îmani-
yesinde nail olduğu büyük İkramları, İnayetleri düşünerek, müşahede
ederek mesrur oldu ve sürurundan ağlıyordu, Secde-i Şükrana varıyordu.
Hâl-i hazırda Üstad Isparta'da ikâmet eder. Bazan Emirdağına, bazan
Barla'ya gider. Buraları, Risale-i Nur'un Te'lif ve İnkişaf Merkezleri
olduğu için Ruhen çok alâkadardır. Hem, kendisi doksan yaşına
yaklaştığı ve birçok defalar zehirlendiği için, rahatsızdır. Hastalığı tarif
edilmiyecek derecede ağırdır ve şiddetlidir. Ruhen, hissiyatı kuvvetli; ve
Âlem, bahusus Âlem-i İslâm, bilhassa Risale-i Nur Dairesi, Vücud-u
Manevisi hükmünde olduğundan, her iki Vücudundaki ızdırab şedittir.
Gerçi Talebelerinin Duaları ve Neşr-i Envar-ı Îmaniye o ızdırabına bir
merhem ve Deva ise de, yine de pek vâsi' Şefkatı itibariyle zaman zaman
ızdırabı şiddetlenmektedir. Bu itibarla, tebdil-i havaya çok muhtaçtır. Bir
yerde fazla kalamıyor. Tebdil-i havaya çıktığı zaman hastalığı kısmen
azalıyor, rahat nefes alabiliyor.
Üstad, Risale-i Nur kesretle intişar ettiğinden ve her yerde pek çok
Nur Talebeleri mevcut olduğundan halklarla konuşmayı tamamiyle terk
etmiştir. "Risale-i Nur, benimle sohbetten on derece ziyade faidelidir."
deyip ziyaretçi de kabul etmemektedir. Hatta yanındaki Talebeleriyle
dahi zaruret halinde konuşmaktadır.
Artık hayatının son safhasına geldiğini söylemekte, daima içinde
yaşadığı ayı çıkarabileceğinden şüphe eder bir vaziyette ecelini bekle-
mektedir. Nurların Neşriyatından memnun ve müteşekkirdir. Millet ve
devletçe İslâmiyet ve Saadet yolunda atılan her adımı takdir