Page 71 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 71
İLK HAYATI 73
ki; nâsın nasihatını kabul etmeden, nâsa nasihatı kabul ettirmek istedim.
Nefsimi İrşad etmeden, başkasının İrşadına çalıştığımdan Emr-i
Bilmâ'rufu te'sirsiz etmekle tenzil ettim. Hem de tecrübe ile sabittir ki:
Ceza, bir kusurun neticesidir; fakat, bazan o kusur, işlenmemiş başka
kusurun suretinde kendini gösterir. O adam mâsum iken cezaya müstehak
olur. Allah musibet verir, hapse atar, Adalet eder; fakat hâkim ona ceza
verir, zulmeder.
Ey Ulûlemir! Bir haysiyetim vardı, onunla İslâmiyet milliyetine
Hizmet edecekdim, kırdınız. Kendi kendine olmuş, istemediğim bir
şöhret-i kâzibem vardı, onunla avama nasihatı te'sir ettiriyordum;
maalmemnuniye mahvettiniz. Şimdi usandığım bir hayat-ı zaîfem var
kahr olayım eğer idama esirger isem, merd olmıyayım eğer ölmeye
gülmekle gitmezsem. Sûreten mahkûmiyetim, vicdanen mahkûmiyetinizi
intaç edecektir. Bu hâl bana zarar değil, belki şandır. Fakat millete zarar
ettiniz. Zira nasihatımdaki te'siri kırdınız. Saniyen, kendinize zarardır.
Zira hasmınızın elinde bir hüccet-i kâtıa olurum. Beni mihenk taşına
vurdunuz; acaba fırka-i hâlise dediğiniz adamlar böyle mihenge
vurulsalar, kaç tanesi sağlam çıkacaktır? Eğer meşrutiyet bir fırkanın
istibdadından ibaret ise ve hilâf - ı Şeriat hareket ise
ِ
ِ
ِ
ع
ترم ِّ ُ َا ن نَلاقَّثلا دهشيْلف (Hâşiye) Zira yalanlarla ittihad yalandır ve
ج
َ
َ ْ َ َ
ٌ
َ ْ
ifsadat üzerine müesses olan ism-i meşrutiyet fâsiddir. Müsemma-yı
meşrutiyet; Hak, Sıdk ve İmtiyazsızlık üzerine beka bulacaktır.
.........................................................................................
"Otuz Bir Mart Hâdisesi" denilen o sâika ve müthiş fırtına, âdi
sebepler tahtında öyle bir istibdâd-ı tabiîyi müheyya etmişti ki; neticesi
hercümerç olduğu halde, min-indillâh, Ehl-i Kıyamın lisanına daima
Mu'cizesini gösteren İsm-i Şeriat geldi. O fırtınayı gayet hafif
geçirdiğinden, Nisanın nısfından sonraki gazeteleri indallah mahkûm
ediyor. Zira o hadiseye sebebiyet veren yedi mes'ele ve onunla beraber
yedi hal nazar-ı mütalâaya alınsa, Hakikat tezahür eder. Onlar da
bunlardır:
1- Yüzde doksanı, İttihad ve Terakki'nin aleyhinde, hem onların
------------------
(Hâşiye): Yâni: Bütün dünya, cin ve ins ; şahit olsun ki, ben mürteciyim.