Page 161 - İman Hakikatlerinin Önemi
P. 161

Adnan Oktar
                                                                             159

               bir kıs mı kay bo lur ve ya az da ol sa mut la ka pa ra zit olu şur ve ya
               mü zik se ti ni aç tı ğı nız da da ha mü zik baş la ma dan bir cı zır tı mut -
               la ka du yar sı nız. An cak in san vü cu dun da ki tek no lo ji nin ürü nü
               olan ses ler son de re ce net ve ku sur suz dur. Bir in san ku la ğı, hiç -
               bir za man mü zik se tin de ol du ğu gi bi cı zır tı lı ve ya pa ra zit li al gı -

               la maz; ses ne ise tam ve net bir bi çim de onu al gı lar. Bu du rum,
               in san ya ra tıl dı ğı gün den bu ya na böy le dir.
                    Şim di ye ka dar in sa noğ lu nun yap tı ğı hiç bir gö rün tü ve ses
               ci ha zı, göz ve ku lak ka dar has sas ve ba şa rı lı bi rer al gı la yı cı ola -
               ma mış tır. An cak gör me ve işit me ola yın da, tüm bun la rın öte sin -
               de, çok bü yük bir ger çek da ha var dır.








                                              Bir ci sim den ge len uya rı lar elekt rik sin -
                                              ya li ne dö nü şe rek be yin de bir et ki oluş -
                                              tu rur lar. Gö rü yo rum der ken, as lın da
                                              zih ni miz de ki elekt rik sin yal le ri nin et ki -
                                               si ni sey re de riz. Beyin ışığa kapalıdır.
                                                Yani beynin içi kapkaranlıktır, ışık
                                                 beynin bulunduğu yere kadar gire-
                                                  mez. Görüntü merkezi denilen yer
                                                   kapkaranlık, ışığın asla ulaşmadı-
                                                     ğı, belki de hiç karşılaşmadığı-
                                                       nız kadar karanlık bir yerdir.
                                                        Ancak siz bu zifiri karanlık-
                                                         ta ışıklı, pırıl pırıl bir dün-
                                                          yayı seyredersiniz.
   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166