Page 115 - Evrimcilerin Yanılgıları
P. 115

B‹L‹M ve ÜTOPYA Dergisi
                                                                                113
                                 Ekim 1998 Say›s›ndaki Yan›lg›lar


                 (g) s›ralamay› tuttursalar bile sadece sol-elli aminoasitleri biraraya geti-
             rerek sa¤-elli olanlar› bir kenara ay›rabilmelerinin imkans›z oldu¤unu,
                 (h) bir flekilde bu sa¤lansa bile oluflan proteinleri ço¤altacak (protein
             sentezi benzeri) bir mekanizma olmad›kça bunlar›n hiçbir ifle yaramayaca¤›-
             n› ya bilmemekte ya da bilmezden gelmektedir.
                 Bu yazara ve onunla ayn› anlay›flta olan evrimcilere bakacak olursak,
             atmosferdeki azot, karbondioksit, hidrojen ve su molekülleri zaman içinde
             tesadüfen de¤iflerek; kusursuz biçimde renkli ve üç boyutlu görebilen, ses,
             tat, koku, s›cakl›k alg›layabilen, örne¤in yedi¤i yeme¤in tad›n›, kokusunu,
             k›vam›n› anlayabilen, hat›ralar› olan ve bunlar› hat›rlay›p sevinen ve üzülen,
             müzik eserleri besteleyebilen, dinledi¤i müzikle dans eden sanatç›lar›, bilim
             adamlar›n›, mühendisleri, profesörleri oluflturmufltur! Yani, evrimci anlay›-
             fla göre, bilinçsiz atom bileflikleri düflünebilmekte, görebilmekte, alg›layabil-
             mekte, sanat eserleri üretebilmekte, kendilerini oluflturan atomlar›n yap›s›-
             n›, molar a¤›rl›klar›n› inceleyebilmektedirler!
                 Bunun; Günefl'i, Ay'› ya da y›ld›zlar› yarat›c› olarak kabul eden ilkel
             putperest anlay›fltan bile çok daha ilkel ve mant›k d›fl› bir iddia oldu¤u orta-
             dad›r. Bu sebeple, Bilim ve Ütopya çevresini, biraz olsun ak›lc› davranmaya
             ve ancak ilkel kabilelerde rastlanabilecek z›rvalara inanmamaya davet et-
             mek gerekmektedir.


                 Yabanc› Kaynaklar› Çarp›tarak
                 Okuyucuyu Yan›ltma Yan›lg›s›

                 Ümit Say›n'›n yaz›s›ndaki çarp›tmalardan biri de Mart 1998 National Ge-
             ographic'ten aktard›¤›, "Gerald Joyce'un primordial RNA'n›n kendi kendine
             oluflabilece¤ini gösterme konusunda kesin sonuca çok yaklaflt›¤›"d›r. Oysa
             derginin orijinalini okuyanlar ortada hiçbir kesin sonuç bulunmad›¤›n›, ak-
             sine Gerald Joyce'un hiçbir sonuca varmam›fl kiflisel bir deneyinden bahse-
             dildi¤ini göreceklerdir. National Geographic'in söz konusu say›s›ndaki flu ifa-
             deler Joyce'un deneyinin ne derece kesin (!) sonuca yaklaflt›¤›n› herhalde
             gösterecektir:
                 Bu RNA molekülleri gerçek manada canl› de¤il, çünkü kendi kopya-
                 lanmalar›n› kendileri kontrol edemiyorlar. Yine de yak›nda bir gün
   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120