Page 109 - Niçin Kendini Kandırıyorsun
P. 109

Adnan Oktar (Harun Yahya)


                Dar win de ben ze ri ör nek ler ver miş, ör ne ğin Tür le rin Kö ke ni ad lı ki -
             ta bın da, yi ye cek bul mak için su ya gi ren ba zı ayı la rın za man la ba li na la ra
             dö nüş tü ğü nü id dia et miş ti. (Charles Darwin, The Origin of Species: A Fac-
             simile of the First Edition, Harvard University Press, 1964, p. 184.)
                Ama Men del'in keş fet ti ği ve 20. yüz yıl da ge li şen ge ne tik bi li miy le ke sin -
             le şen ka lı tım ka nun la rı, ka za nıl mış özel lik le rin son ra ki ne sil le re ak ta rıl ma sı
             ef sa ne si ni ke sin ola rak yık tı. Böy le ce do ğal se lek si yon "tek ba şı na" ve do la -
             yı sıy la tü müy le et ki siz bir me ka niz ma ola rak kal mış olu yor du.


                Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar
                Darwinistler ise bu duruma kendilerince bir çözüm bulabilmek için
             1930'ların sonlarında, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yaygın ismiyle
             neo-Darwinizm'i ortaya attılar. Neo-Darwinizm, doğal seleksiyonun ya-
             nına "faydalı değişiklik sebebi" olarak mutasyonları, yani canlıların gen-
             lerinde radyasyon gibi dış etkiler ya da kopyalama hataları sonucunda
             oluşan bozulmaları ekledi. Bugün de hala bilimsel olarak geçersiz oldu-
             ğunu bilmelerine rağmen, Darwinistlerin savunduğu model neo-Darwi-
             nizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca canlı türünün, bu
             canlıların, kulak, göz, akciğer, kanat gibi sayısız kompleks organlarının
             "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda oluş-
             tuğunu iddia etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir bilimsel ger-
             çek vardır: Mutasyonlar canlıları geliştirmezler, aksine her zaman için
             canlılara zarar verirler. Çernobil, Hiroşima, Nagazaki’de meydana gelen
             dehşet verici görüntüler tam olarak mutasyonların meydana getirdiği so-
             nuçlardır. Düzgün yapıdaki organizmalar mutasyonların etkisiyle ölmüş
             veya şiddetli zarar görmüştür.
                Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu
             molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar verir. Ame-
             rikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:
                Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararlıdırlar. Çok ender olarak meydana


                                          107
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114