Page 179 - Darwinizm ile İlmi Mücadelenin Önemi
P. 179

HARUN YAHYA                         177


                   Fosiller ise, canl›lar›n yeryüzünde eksiksiz ve mükemmel bir
               biçimde ortaya ç›kt›klar›n› göstermektedir. Yani "türlerin köke-
               ni", Darwin'in sand›¤›n›n aksine, evrim de¤il yarat›l›flt›r.



                              ‹nsan›n Evrimi Masal›

                   Evrim teorisini savunanlar›n en çok gündeme getirdikleri
               konu, insan›n kökeni konusudur. Bu konudaki Darwinist iddia,
               bugün yaflayan modern insan›n maymunsu birtak›m yarat›klar-
               dan geldi¤ini varsayar. 4-5 milyon y›l önce bafllad›¤› varsay›lan
               bu süreçte, modern insan ile atalar› aras›nda baz› "ara form"lar›n
               yaflad›¤› iddia edilir. Gerçekte tümüyle hayali olan bu senaryoda
               dört temel "kategori" say›l›r:
                   1- Australopithecus
                   2- Homo habilis
                   3- Homo erectus
                   4- Homo sapiens

                   Evrimciler, insanlar›n sözde ilk maymunsu atalar›na "güney
               maymunu" anlam›na gelen "Australopithecus" ismini verirler. Bu
               canl›lar gerçekte soyu tükenmifl bir maymun türünden baflka bir
               fley de¤ildir. Lord Solly Zuckerman ve Prof. Charles Oxnard gibi
               ‹ngiltere ve ABD'den dünyaca ünlü iki anatomistin Australopithe-
               cus örnekleri üzerinde yapt›klar› çok genifl kapsaml› çal›flmalar,
               bu canl›lar›n sadece soyu tükenmifl bir maymun türüne ait olduk-
               lar›n› ve insanlarla hiçbir benzerlik tafl›mad›klar›n› göstermifltir. 73
                   Evrimciler insan evriminin bir sonraki safhas›n› da, "homo"
               yani insan olarak s›n›fland›r›rlar. ‹ddiaya göre homo serisindeki
               canl›lar, Australopithecuslar'dan daha geliflmifllerdir. Evrimciler, bu
               farkl› canl›lara ait fosilleri ard› ard›na dizerek hayali bir evrim fle-
               mas› olufltururlar. Bu flema hayalidir, çünkü gerçekte bu farkl› s›-



                                               O

                                                k
                                                  a
                                                 t
                                         d
                                       A Adnan  Oktar r
                                          n
                                             n
                                            a
   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184