Page 220 - Darwin'i Yıkan Kafatasları
P. 220

DARWIN’‹ YIKAN KAFATASLARI






                                ... Duyular›m›z ise, d›fl dünyadan gelen uyar›lar›n beynimizdeki bir yorumu niteli¤inde-
                                  dir, sanki bahçede bir a¤aç varm›fl gibi... Fakat beynim; duyular›m›n süzgecinden ge-
                                     çen uyar›lar› alg›lar. A¤aç sadece bir uyar›d›r. O halde hangisi gerçektir? Duyular›-
                                        m›n ortaya ç›kard›¤› a¤aç m›, yoksa bahçedeki a¤aç m›? 22
                                                Kuflkusuz bu, üzerinde detayl› olarak düflünülmesi gereken çok
                                              önemli bir gerçektir. Buraya kadar anlatt›¤›m›z fiziksel gerçekler bizi

                                                 tart›fl›lmaz bir sonuca ulaflt›r›r: Bizim gördü¤ümüz, dokundu¤u-
                                                    muz, duydu¤umuz ve ad›na "madde", "dünya" ya da "evren" de-
                                                      di¤imiz kavramlar, asl›nda beynimizde yorumlanan elektrik
                                                       sinyalleridir. Biz hiçbir zaman maddenin, beynimiz d›fl›ndaki
                                                       asl›na ulaflamay›z. Ancak d›fl dünyan›n beynimizde oluflan
                                                        görüntüsünü görür, duyar ve tadar›z.
                                                            Örne¤in meyve yiyen biri, asl›nda meyvenin beyninde-
                                                   ki alg›s›yla muhatapt›r, asl›yla de¤il. Kiflinin "meyve" diye nite-
                                              lendirdi¤i fley, meyvenin biçimi, tad›, kokusu ve sertli¤ine ait elektrik-
                                sel bilginin beyinde alg›lanmas›ndan ibarettir. E¤er beyne giden görme sinirini keser-
                      seniz, meyve görüntüsü de bir anda yok olur. Veya burundaki alg›lay›c›lardan beyne uzanan
                sinirdeki bir kopukluk, koku alg›n›z› tamamen ortadan kald›r›r. Çünkü meyve, birtak›m elektrik sin-
                yallerini beynin yorumlamas›ndan baflka bir fley de¤ildir.
                     Üzerinde düflünülmesi gereken ayr› bir nokta da uzakl›k hissidir. Uzakl›k, örne¤in bu kitapla
                aran›zdaki mesafe, sadece beyninizde meydana gelen bir boflluk hissidir. Bir insan›n kendisinden çok
                uzakta sand›¤› maddeler de asl›nda beyninin içindedir. Örne¤in insan gö¤e bak›p y›ld›zlar› seyreder
                ve bunlar›n milyonlarca ›fl›k y›l› uzakta olduklar›n› san›r. Oysa y›ld›zlar onun içinde, beynindeki gö-
                rüntü merkezindedirler. Bu yaz›lar› okurken içinde oturdu¤unuzu sand›¤›n›z odan›n da asl›nda için-

                de de¤ilsiniz; aksine oda sizin içinizdedir. Bedeninizi görmeniz, sizi odan›n içinde oldu¤unuza inan-
                d›r›r. Ancak flunu unutmay›n; bedeniniz de beyninizde oluflan bir görüntüdür.


                                                                             n
                                                      a
                                                    d
                                               k
                                                                               k
                                                   n
                                                 a
                                                             y
                                                                    r
                                                            l
                                                              o
                                                                   a
                                                                  l
                                                                n
                                                           i

                                                                          R
                                                                            e
                                                                       a
                                                         M

                                                                      c
                              a
                             r
                                  l
                                n
                            a
                       a
                     K Kapkaranl›k Bir Mekanda Milyonlarca Renk
                          k
                        p

                                         r
                                              e
                                           M
                                        i
                                    k
                                   ›
                                      B

                     Bu konuyu biraz daha derin düflünmeye bafllad›¤›m›zda karfl›m›za çok daha ola¤anüstü gerçek-
                ler ç›kar. Duyu merkezlerimizin yer ald›¤› beyin dedi¤imiz yer yaklafl›k 1400 gramdan oluflan bir et
                parças›d›r. Ve bu et parças› kafatas› denilen bir kemik y›¤›n›n›n içerisinde korunmaya al›nm›flt›r. Bu
                öyle bir korumad›r ki kafatas›n›n içine d›flar›dan ne bir ›fl›¤›n, ne bir sesin, ne bir kokunun ulaflmas›
                mümkün de¤ildir. Kafatas›n›n içi kapkaranl›k, tam anlam›yla sessiz, hiç kokusuz bir mekand›r.
                     Ama bu zifiri karanl›k yerde milyonlarca farkl› tondaki renkleri, birbirinden apayr› tatlar›, koku-
                lar›, milyonlarca farkl› tondaki sesleriyle bize ait bir dünyada yaflar›z.
                     Peki bu nas›l gerçekleflmektedir?
                     Ifl›ks›z bir yerde ›fl›¤›, kokusuz bir yerde kokuyu, derin bir sükunet ortam›n›n içinde büyük bir gü-
                rültüyü ve di¤er duyular›n›z› size hissettiren nedir? Bunlar› sizin için var eden kimdir?
                     Asl›nda yaflad›¤›n›z her an bir nevi mucize gerçekleflmekte, son derece hayret verici olaylar ge-
                liflmektedir. Biraz önce de söz etti¤imiz gibi, örne¤in içinde bulundu¤unuz odaya ait tüm alg›lar elek-
           218 Harun Yahya
   215   216   217   218   219   220   221   222   223   224   225