Page 21 - Pastil Kadın Özel
P. 21

Kitabı size anlatmayacağım. Açıkçası kitap okumayan
      birine kitabı özetlemek o insana büyük kötülüktür. Nelerden
      mahrum bırakıyoruzdur onu kim bilir? Onun yerine kitabın
      bana hissettirdiklerinden bahsetmeye devam edeceğim size.
      Hikayemizde Feride ile birçok şeye tanık oluyoruz ve bunların
      çoğu gülümseten anılar değil ne yazık ki. Tam güleceğiz,
      Müdür Efendi (Kitaptaki bir karakter) kadın kısmının
      gülmemesi gerektiğinden bahsediyor. Tam aşkı tadacağız
      Kamran (Kitaptaki bir karakter) sarı çiçeklerle kafamıza
      vuruyor. Birçok duygu içimizde yitip gidiyor kitap boyunca.
      Hiçbir kadın doya doya yaşayamıyor bu kitapta. Doya doya

      sevdiğinden gelen mektubu okuyamıyor, doya doya ağaca
      çıkamıyor, doya doya çocukluğunu bile yaşayamıyor! Yitip
      giden şeyler anılar değil aslında, bu insanlar. Dedikoduların,
      baskıların, engellerin arasında yok oluyorlar.


        “Belki hanımefendi, beni de isteyecek zararsız bir adam
           olabilirdi. Fakat ben kendi alnımın teriyle kendimi
          geçindirmeyi daha iyi buldum. Çalışmak ayıp değil.”



      Kitap, İstanbul’dan çok bir Anadolu kitabı, Feride ile birlikte
      geziyoruz. Bana tarihsel ve mekansal bir zaman yolculuğu
      yapıyormuşum hissi verdi okurken. Yazar, mekanları ve

      bağlamları çok nazikçe ele almış. Feride’nin çevresi ne
      kadar hoyrat ve arsızsa Feride bir o kadar naif her zaman.
      Kitap karakter olarak iki ayrılıyor aslında. İki tip insan
      vardır felsefesini bazı noktalarda soğuk bir rüzgârmışçasına
      hissettim: Naifler ve arsızlar. Arsızlar arsızlıklarıyla beni
      üşütürken naifler naiflikleriyle nazikçe üstümü örttüler,
      içimi ısıttılar. Munise’nin Feride’ye her “Abacığım” demesi
      beni soğuk bir günde ellerini ısıtıcıya tuttuğunda hissettiğin
      sıcaklık  gibi  ısıttı  çünkü  bazı  karakterleri  okurken

      kanımın donduğunu hissediyordum. Dedikodu kazanı
      kaynıyor derler ya, işte yazar Feride’yi sürekli bu kazanda
      kaynatıyor. Tek başına, tek derdi kızı Munise’si ile birlikte
      geçinip gitmek olan yalnız bir kadını yakıyor yazar, vicdan
      muhasebesini de biz okuyucularına bırakıyor. Bazı kendini
      bilmezlerin yaptığı hadsizliklerden gözleri dolan Feride’yi
      her okuyuşumda ona sarılmak istedim. Ama en çok da bizi
      ısıtan ‘o’ güzelliğin Feride’den alındığını okuduğumda bunu
      arzuladım.






                                                                                             20 | kadın
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26