Page 50 - ÜÇÜ BİR ARADA
P. 50

ÜÇÜ BİR ARADA



           ummanında yüzdüren aşk, Gani Beyin ailesiyle paylaşması,
           ailelerin tanışmaları ve  -Gani Beye göre- dillerden düşmeyen
           bir nikâh merasimine kadar ilerlemişti.

            Bu kadar erken davranmalarında şüphe yoktur ki ortak
           zevklerinin, ortak heyecanlarının, ortak mutlulukları
           paylaşmalarının muazzam bir tesiri olmuştu.

            Dolu dolu paylaşılan ve hazin bir şekilde noktalanan kocaman
           bir otuz yıl yaşanmıştı birlikte.  Nasıl olduğunu bilmeden
           kendisini gözyaşları içerisinde usul usul yağan kar tanelerini
           pencereden izlerken gördü. Birden irkildi, hala temizlikçi
           kadına olan öfkesi dinmiyordu. Kitaplarının büyük bir kısmı
           hayatının anlamı olan eşinden; meleğinden ona hatıraydı.
           Kitaplarının değil tozlu raflarda eskimesi, başka ellerin
           değmesi bile gücüne gidiyordu. O sebepten hiç kimseye ödünç
           kitap vermezdi, geri gelmez diye… Bu düşüncesi değil miydi
           çevredeki insanlardan kendisini soyutlayan? Son beş yıldır
           akrabalarının ve yakın çevresinin ısrarına rağmen, neredeyse
           hiç kimseyle konuşmaz, alışveriş dışında dışarıya çıkmaz, gelen
           misafirlere de o kadar misafirperver(!) davranırdı ki bir gelen
           bin pişman olurdu.

            Ama yine de bu kitabın sırrını bir türlü çözemiyordu. Kitabın
           sayfalarında göz gezdirirken birden son sayfalara doğru, siyah
           bir kurşun kalemle yazılmış ve silinmeye yüz tutmuş küçük bir
           not gözüne ilişti.
           “İspanyol Merdivenleri…”



         Sayfa 50                                            Hasayaz Ortaokulu
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55