Page 52 - ÜÇÜ BİR ARADA
P. 52
ÜÇÜ BİR ARADA
diretmeseydim. Şimdi yanımda olurdu meleğim.” diye
hıçkırıklarla iç geçirdi, bundan önceki beş yılın neredeyse her
gecesinde olduğu gibi. Beyninin yüzde beşlik bir kısmı da:
“Biraz mantıklı ol be adam! O gün o olayı yaşamasaydınız bile
Melek Hanım elbette ölecekti.” diye iradesine isyan ateşi
yakıyordu.
Yine de anlıyordu ki kaçışa gerek yok. Ne olursa olsun dış
dünyayla bağlantısı olmasa bile kalbinin her çarpışında, kanının
damarlarından geçen her damlasında meleğinden ayrılamıyordu
bir türlü. Olan olmayan hayatında varlığını bir şekilde kabul
ettiği her durum, olay ya da nesne Gani Beye onu
hatırlatıyordu.
Bir goncagül ve altın okla bezeli kapağa sahip olan kitaba
tekrar şöyle bir baktı. Gecenin bu ilerleyen saatinde bir şeyler
hatırlayamayacağını düşündüğünden, masasının üzerine öylece
bıraktı, yastığını ve battaniyesini yatak odasından aldı. Çalışma
odasındaki kanepeyi yatılacak pozisyona getirip şöyle bir
uzandı. Düşüncelerin girdabında boğuşurken yanına kar kalan
yorgunluğunu da yastığa koyup uyumaya karar vermişti ki kapı
çalındı…
Kimdi acaba? Gündüz vakti bile misafirlik için çalınmayan bir
kapıyı bu saatte -gecenin 01.45’inde- açtırmak için uğraşan…
Cüneyt İLBARS
Kalecik İlçe Millî Eğitim Müdürü
Sayfa 52 Hasayaz Ortaokulu