Page 18 - ÜÇÜ BİR ARADA
P. 18
ÜÇÜ BİR ARADA
bir bakınca geçmişe neler neler geçirmiş, neler neler
yaşamışız. Dolmuşuz, eksisiyle artısıyla yani hayatın bize
verdiği kadarıyla. Yolunda ya da değil kaderimiz bu deyip itiraz
etmiyor, isyan bayrağını kaldırmıyoruz. Yetiniyoruz bir
anlamda, şükredercesine.
Düşünüyorum da zaman nasıl da değiştiriyor bizi. Hani şair
diyor ya “hangi resmime baksam ben değilim” diye. Aynen o
hesap. Tanıyamıyoruz kendimizi. Sanki bir yabancıya bakıyor,
anlamaya çalışıyor gibi. Belki de kabullenemediğimizden olsa
gerek. Ya da nasıl söyleyeyim, kıskançlık mı desem. Tabi biraz
korku ve çokça çekinerek. Eee ne de olsa tahammülü kalmıyor
insanın ecele doğru gelince. Hani kum saatini ters çevirince
kum taneleri dolar ya bir yarım küreden diğerine doğru
hafifçe, aynen onun gibi. Tahammül kumumuz gün geçtikçe,
zaman ilerledikçe dökülüyor diğer küreye. Boşalıyor tahammül
küremiz. Kalmıyoruz hiç.
Zaman nasıl da dönüştürüyor bizi, dolunay görünce kurt adama
dönüşen insan misali. Tüysüz yanaklar nasıl oluyor da gün geçip,
devran dönünce kıl yumağı haline dönüşüyor. Veya sırma sırma
saçlar nasıl oluyor da bir gün teker teker dökülüyor, gözden
akan yaş misali. Ya o güçlü kollar, yorulma nedir bilmez ayaklar
nasıl oluyor da bir gün kalkamaz hale geliyor, esiri haline
dönüştürüyor bizi.
Sayfa 18 Hasayaz Ortaokulu