Page 51 - ÜÇÜ BİR ARADA
P. 51
ÜÇÜ BİR ARADA
olamıyordu. Şayet, kitap biricik meleği tarafından hatıra
kalmış olsa idi bunu elbette unutamazdı.
Orta yaşlardan yaşlılık günlerine geçiş yaptığı bu günlerde
gözlerinin görme kusurluğunun vermiş olduğu acziyetten dolayı
boynundan hiç çıkarmadığı, aşağı doğru sallanan gözlüklerini
tek eliyle kavrayıp gözleriyle buluşturdu. Üç yüz altmış birinci
sayfayı açtı ve tekrar; bu kez büyük bir dikkatle “İspanyol
Merdivenleri…” yazan yere bakmaya başladı.
Roma’da öğrenciyken neredeyse her gün bu merdivenleri
arşınlardı. Hatta Melek Hanımla beraber olduğu bir gün Melek
Hanım ona:” Neden bu kadar güler yüzlüsün ve insanlar neden
seni bu kadar çok seviyor.” der, ardından da: ”N’olur, ömrün
boyunca hep gül! Gülmek sana çok yakışıyor.” diye ilave ederdi.
Hayatının aşkını bulduğu mekândı burası… Bir an kısa bir
duraklama sezinledi bu düşüncelerinde. “Ömrün boyunca hep
gül!” sözü sanki daha demincek merhumenin ağzından
çıkmışçasına kulağında yankılandı. Ne oluyordu Gani Beye,
“Acaba ihanet mi ediyorum meleğime.” diye düşündü birden,
çünkü ömrü sona ermemişti, ama o güler yüzlü adam kaybolmuş,
yerini asık suratlı, mel’un bir kişiliğe terk etmişti.
Evet, belki de meleğinin ölümünde büyük payı kendine
biçiyordu. Bir yandan: “Keşke o gün seyahate çıkalım diye
diretmeseydim. Şimdi yanımda olurdu meleğim.” diye
hıçkırıklarla iç geçirdi, bundan önceki beş yılın neredeyse her
Hasayaz Ortaokulu Sayfa 51