Page 28 - Yazın+E-Dergi Düzen
P. 28
HİK AY E
LAVİN İA
O hep böyleydi işte. Saklanırsa Elini kaldırıp dokunmak istedi Lara an-
bir ihtimal karanlığı onu bulamazdı bel- nesine, yağmurun söndüremediği alev-
ki diye düşünürdü. Bilmiyordu ki nereye leri o söndürmek istedi ama kolunu
giderse gitsin onun, onunla birlikte ge- kaldıracak gücü bulamadı kendinde..
leceğini.. Karanlığının onun bir parçası Onun bu başarısız girişimi karşısın-
olduğunu.. Belki de biliyordu ama yine de da sadece buruk bir gülümseme be-
son çırpınışlardı işte bunlar. İhtiyacı ol- lirdi dudaklarında Arya’nın..
madığını hissedene kadar saklanacaktı. Derin bir nefes aldı ve insana huzur veren
Söyledim mi bilmiyorum ama karanlığın- naif sesiyle, sessizliğinin içinde ki çığlıkların
dan saklanmakta olmasa da insanlardan nedenini sordu kızına. “Neyden saklanıyorsun
saklanma konusunda oldukça yetenikliy- bebeğim?” Lara ağzını açtı, içindekileri kus-
di, küçükken saklambaç oyununu en iyi o mak istedi. Ama tek bir kelime dahi çıkamadı
oynardı. E sonuçta tecrübeliydi baya bir.. ağzından, oysa neler neler söylemek istemişti
Lara genelde bir kere saklandığı yere ikin- ona. Arya bekledi, bekledi ve bekledi.. Cevap
ci kez saklanmazdı. Ama bu sefer ayakları alamayacağını anladığında kendince elinden
onu buraya getirmişti. Her zaman yaptığı geldiği kadar bastırmaya çalıştı o çığlıkları.
şeyi yapmış, ruhu gibi yere çöken bede- “Her neyden saklanıyorsa saklansın, benim
nine sarılmıştı. Bir nevi cenin pozisyonu güzel kızım her şeyin üstesinden gelecektir .
almıştı ama dönmek istediği yer çok ama Bundan eminim.” Kızının gözlerinde gördüğü
çok uzaktaydı.. Bacaklarına sarmış olduğu ifade ile sesine de güven duygusunu yansıt-
küçük kolları, hıçkırıklarla sarsılan bedeni- mak için elinden geleni yaparken “Güven
ni sabit tutmaya yetmiyordu. Islak saçların- bana.” dedi. Güzeller güzeli kızının saçların-
da bir el hissedince duraksadı. Bu naif do- dan öptü. Ve son bir kez buruk ve bir o kadar
kunuşun kime ait olduğunu biliyordu, içi da güzel bir gülümseme bahşetti ona. Sanki
yetmezmiş gibi şimdi de bu dokunuş tenini bir anlığına yağmur durmuş, lavinialar can-
yakıyordu. Kafasını yavaşça kaldırdı ve ona lanmıştı. Ama bir anlığınaydı işte, ona ayrılan
şefkatle bakan kadına baktı. Bu anı daha sürenin sonuna gelmişti artık Arya, yağmurun
öncede burada yaşamıştı ama o zaman her beraberinde getirdiği sisin içinde kayboluyor-
şey daha farklıydı. Mesela karşısında ki be- du yine. Bedeninin kontrol yetkisini sonun-
dende onun ruhunu yakan yanıklar yoktu. da kazanmıştı Lara, bulabilmişti sesini, elini
Vücudundaki ateşi yağmur bile söndüremi- annesinin arkasından ona yetişmek ister gibi
yordu ikisininde. Ama 15 sene önce o be- uzattı ama nafileydi. Arya yine yok olmuştu,
den sadece güvende hissettiriyor, huzur zamana bir kez daha nefret kustu içten içe..
veriyordu. Mesela o zamanlar yeşillikleri “Güveniyorum” dedi dudaklarından bir
örten capcanlı lavinialar solmuştu. Lavin- hıçkırık koparken. “Ben sana zaten güveni-
iaları çok severdi Arya, giderken kendi ile yorum anne. Sadece..” yutkundu. “Son
birlikte onlarında canlarını götürmüştü verdiğin sözü de tutmalıydın. Anneler
beraberinde.. Her şey ölüydü, canlı olan verdiği sözleri hep tutardı. Sen demiştin
hiçbir şey kalmamıştı sanki. Hoş, o zaman bana bunu. Neden bıraktın ki beni?” sitem
gökyüzünde parıl parıl parıldayan güneşi etti annesine bir kez daha, içinde büyüyen
kara bulutlar kapatmıştı, şimdi gökyüzü acıyla ters orantılı olarak kısılan sesiyle.
bile ağlıyordu o naif kadının yokluğuna..
27 Ecem YÜKSEL-10/F