Page 38 - Yazın+E-Dergi Düzen
P. 38
HİK AY E
EN G EL S İZ
Sabah alarmımın sesiyle uyandım. Yorgun bir
biçimde alarmı kapattım. -Her zaman yaptığım
gibi- Güneşi selamlamak için yatağımdan kalktım.
Pencereye yöneldim, perdeyi araladım. Ufuk
çizgisinin arkasına saklanmış olan güneş, sanki bu
günün güzel geçeceğini anlatmaya çalışıyordu.
Banyoya gittim ve buz gibi suyla elimi yüzümü
yıkadım.
Cam kenarından dışarıyı seyrettim biraz.
Tarlasına giren inekleri kovalayan bahçıvan amca,
gelecek hayaliyle okuluna gitmek üzere otobüse
yetişmeye çalışan abla, derdini bir tek şarkılara
anlatan, kulağındaki kulaklığı asla çıkarmayan,
sert biri gibi görünse de çok komik bir mizacı olan,
gözlükleri yüzünden matematiği seviyor imajı
veren ama psikoloji okuyan abi ve güneşışıklarıyla
koca gölgesi yavaş yavaş eriyen sevgili kiraz ağacı,
sana da günaydın. Bir bardak kahve yaptım.
Dünya da olan biteni öğrenmek için televizyonu
açtım. Pek de önemli bir şey olmadığını görünce
kapattım. Kahvemi de alıp pencereden dışarıyı
seyretmeye başladım. Evimin hemen önündeki
pastaneden elinde poğaçalarla çıkan insanlar
Karnımın acıktığını hissettirdi. Ve güzel bir sofra
hazırladım kendime. -Her ne kadar yumurta
yaparken sarısını yanlışlıkla patlattığım için bunu
bir kahvaltı olarak saymasam da- Kahvaltımı
yaptım.
Dışarı çıkmak üzere hazırlandım. Aynadan
kendime baktım ve “Güle güle, kendine iyi bak,
yemeğe geç kalma” dedim. Evimin kapısını
kilitledikten sonra anahtarı cebime koydum.
Nereye mi gidiyorum? Anlatacağım.
Son zamanlarda biraz da spor olsun diye
kullanmaya başladığım ama birkaç gün önce
denk geldiği ilk çukurda beni üstünden attığı için
bahçedeki ağaca yasladığım bisikletime baktım.
Yürümeyi tercih ettim. Ayak seslerim sessiz
sokakta yankılanıyordu. Bana eşlik etmesi için
enstrümantal bir müzik açtım. Müzik beni kısa
süre içerisinde hayal kurmaya sürükledi. Daha
37