Page 56 - MAKSİMUM BİZ | KIŞ 2009
P. 56
li¤inde hepimiz yorgunluktan kütük gibi uyuduk. Dönüfl yolunda gruptan yaln›zca 2 motosikletli ile döndüm. Benimle dönen iki arkadafl›m benim varl›¤›mdan ha- bersiz flekilde h›zland›lar ve beni önceden belirledi¤i- miz mola yerlerinde beklediler. Ayak uydurmam›z ge- reken bir grubun olmay›fl› onlar gibi be-
nim de iflime geldi asl›nda diyebili- rim. Dönüfl yolunda ayn› güzergâh› daha fazla sevdim. 2 defa düflme tehlikesi geçirdim ancak ucuz kurtuldum.
Bu yolculuktan sonra art›k
ikinci uzun yolculu¤uma haz›rd›m
ve art›k tek bafl›ma olmal›yd›m. Efli
yeni do¤um yapan ve ›srarlar›ma
karfl›n o¤lunun ad›n› “Taylan” koy-
mayan yak›n dostum Kemal’i ziyare-
te gitmeye karar verdim. Rotam› s›ras›yla
Silivri – Tekirda¤ – Malkara - Keflan ve son olarak Gelibolu olarak belirledim.
Asl›nda bu yolculukta gidiflimi de¤il dönüflümü anlatmal›y›m diye düflünüyorum. Gelibolu’yu ve Ke- flan’› h›zl›ca geçtim. Malkara’ya gelince aya¤›mda bafl- layan (sonradan ö¤rendi¤ime göre denizkestanesinin yaratt›¤›) s›z› öyle bir artt› ki ya kenara çekecektim ya da 60 km h›z ile devam edecektim. Ben 60 km h›z ile sa¤dan gitmeyi tercih ettim. Tekirda¤ tabelas›n› geçti-
¤im anda (arka lasti¤e giren 8 cm çivi ile) meydana ge- len sal›n›fl ile beraber neredeyse yere yap›fl›yordum ki bundan -belki de düflük h›zdan dolay›- ucuz kurtul- dum. Pazar günü aç›k en yak›n lastikçinin yerini sor- mak için “durur musunuz? ”fleklinde yapt›¤›m ve ço- ¤unlukla yanl›fl anlafl›lan el kol hareketlerime, el sal- layarak gülüp geçenler, alayc› ve kay›ts›z bak›fllar, ki-
taplarda gezginlerin gördü¤ü ilginin bir aldatmaca olabilece¤ini akl›ma getirmedi de¤il. Art›k kitaplar- da geçen yard›msever insan say›s›n›n biraz abart›ld›¤›na inan›yorum. Neyse ki yol yar- d›m sayesinde bu sorunu da aflt›m ve so-
nunda evime vard›m.
Tüm bu sorunlar›n ve risklerin bu ifle daha fazla afl›k olmam› sa¤lad›- ¤›n› itiraf etmeliyim. Bir sonraki rotam
bar›fl ve hoflgörünün baflkenti Hatay’›n Antakya ilçesi olacak.
Bu yaz›y› çok uzakta gezginlere çay ikram edilen bir sahil kasabas›nda yazmay› çok isterdim ancak etra- f›mda ‹ngilizceyle kar›fl›k Türkçe konuflan insanlar›n oldu¤u bir “cafe’de”, ad›n› bilmedi¤im bir kahve ve kestaneli “cheesecake” eflli¤inde yazmak zorunda kal- d›m. Bu “cafe’de” otururken dahi sürekli o sahil kasa- bas›n› görebilme yetene¤ini bana belki de motosikletli yaflam›n sa¤lad›¤›n› söyleyebilirim. Yaflamdan zevk al- mad›¤›n›z anlar ile de¤iflimi tercih etmedi¤iniz anlar›n
54
çak›flmamas› dileklerimle...
Antakya:
IV. yüzy›lda, Roma döneminde yaflam›fl olan Antakyal› ünlü tarihçi Ammianus Marcellinus, “Dünya- da hiçbir kent, ne topraklar›n›n bereketi, ne de ticaret-
teki zenginli¤i bak›- m›ndan bu kenti ge- çemezdi.” sözleriyle
tan›mlar Antak- ya’y›. Marcel- linus, Li- banius
ve Mala- las dönemin en ünlü Antak-
yal› üç tarihçidir. Marcellinus “Res
Gesta”adl› Latince “Ro- ma ‹mparatorlu¤u tari- hinin yazar› ve Roma’n›n son