Page 117 - YÜZYILLIK İMZA
P. 117
Y Ü Z Y I L L I K İ M Z A
6 . 8
Milli sigorta şirketleri arasında rekabet
Milli sigorta şirketlerinin birlikte düzenledikleri 5 Haziran 1944 tarihli
anlaşma ile Türk sigortacılarının milli rol ve görevlerini layıkıyla ve güçlü
bir şekilde yerine getirebilmeleri amaçlanmıştı. Buna göre, Milli Sigorta
şirketlerinin ekonomik ve toplumsal yapıda üstlenmekle yükümlü oldukları
milli rol ve görevlerinin bu anlaşmaya göre tek amacının, hükümet kurum-
larına ait sigortaların taraf olan şirketler arasında uygun bir şekilde paylaş-
tırılması olduğu anlaşılmaktadır. Güven Sigorta’nın Özel İdare’nin (İdare-i
Hususiye) işlerini ve diğer şirketlerin de İller Bankası ve Hava Kurumu gibi
kurumları Anadolu Sigorta’dan alması ile büyüyen rekabete karşılık 1949
başında Şirket, 1944 tarihli anlaşmanın 3. maddesine göre Petrol Ofisi işle-
rinin milli şirketler arasında paylaştırılmasında, söz konusu ofisin Genel
Müdürlüğü’nün bildirimlerinin esas alındığının belirtilmesine dayanarak,
Petrol Ofisi ile özel acentelik anlaşması yapmıştı. Ancak bu anlaşma, milli
sigorta şirketleri arasında var olan işbirliği anlaşmasına aykırı olduğu
gerekçesiyle eleştirilmiştir. Petrol Ofisi, sigorta işlerini koasürans şeklinde
yürütmek yerine doğrudan Anadolu Sigorta ile sürdürmeyi tercih etmiş,
bu karar diğer milli şirketler arasında hoşnutsuzluk yaratmıştı. Bu süreçte,
Petrol Ofisi’nin Anadolu Sigorta’ya rüçhan hakkı tanımak istemesi ve diğer
şirketlerin bu karara karşı koyma çabaları, piyasada sigorta pastasının
paylaşımı konusundaki rekabetin giderek sertleştiğini göstermekteydi.
Bu süreçte başta Güven olmak üzere diğer sigorta şirketleri tarafından da,
partinin kurduğu bir şirket olmasına rağmen, Anadolu Sigorta’ya sigortalı
olan CHP’ye de teklifler vermekten çekinilmeyen bir rekabet ortamının
varlığı mevcuttu.132
6 . 9
Önemli sigortacılık olayları ve Anadolu Sigorta
132 Yine aynı yıl içinde, Kalkavan Kardeşler’e ait Vatan ve Rıza vapurlarının
İsrail ve diğer limanlarda yaşadığı sorunlar, sigorta kapsamında verilen
garantilerle ilgili olarak Anadolu Sigorta’nın karşılaştığı yeni zorluklar
olmuştu. Vatan vapuru konusu, İdare Meclisi’ne pek çok defa gelmiş ve
şirkete 300 bin liraya sigortalı bulunan vapurun Yunan sularında mayına
çarpma iddiasıyla batmasına ilişkin bir kasıt olup olmadığı konusunda
gemi sahipleri (Kalkavan Kardeşler) ile Şirket arasında anlaşmazlık çıkmış
ve süreç mahkemeye gitmişti. Davada, Halk Sigorta ve Milli Reasürans’ın
davacılarla uzlaşmasına rağmen, şirket, mahkeme sürecinin devamından
yana bir tavır almıştı. Diğer yandan, yine aynı gruba ait Rıza vapuru, Hayfa
Limanı’nda İsrail Devleti’ne ait motorbota çarparak bu motorbotun batma-
sına neden olmuştu. İsrail tarafı, vapuru rehin tutmuş ve dönemin 180 bin
lirası değerinde bir teminat mektubu ile serbest bırakılacağını belirtmişti.
Şirket, ancak sigortalılar tarafından banka teminatı sağlandığı takdirde,
Rıza vapuru ile ilgili teminat mektubunun verilebileceği hakkında bir karara
varmıştı. Bu durum ise, Anadolu Sigorta’nın piyasa içindeki güvenilirliğini
Anadolu Sigorta İdare Meclisi Toplantı Tutanağı, Müdüriyet Yazısı, 12.1.1949.
1 1 5

