Page 127 - YÜZYILLIK İMZA
P. 127

Y Ü Z Y I L L I K İ M Z A
6 . 1 1
Sigorta şirketleri arasında anlaşmazlık
Anadolu Sigorta Müdürü Reşid Egeli, 18 Haziran 1952 tarihinde yapılan
İdare Meclisi toplantısında, sektördeki gelişmeler hakkında bilgi vermişti.
Reşid Bey aynı zamanda Türkiye Sigortacılar Daire-i Merkeziyesi’nin de baş-
kanı pozisyonunda bulunmaktaydı. Birliğin mevcut yönetmeliğinin günün
koşullarına uygun olmadığını, bu nedenle bazı üye şirketlerin istifa ederek
ayrılmak zorunda kaldığını belirtmiş ve ayrıca, hazırlanmakta olan yeni statü
taslağının tüm üyeler tarafından kabul edilebilir bir hale getirilmesi için,
söz konusu cemiyette sahip olduğu başkanlık yetkisini kullanarak ortaya
çıkan anlaşmazlıkları çözmek için çaba gösterdiğini ifade etmişti. Egeli, Türk
kanunlarına göre kurulmuş şirketlerin çoğunluğunun hâkim olmadığı bir
yapı halinde devam edilmesi durumunda, şirketin de bu yapıdan ayrılaca-
ğını açıkça belirtmişti.140 Bir ay gibi kısa bir süre sonra, o tarihe kadar tüm
şirketler eşit oya sahip iken, oy meselesi nedeniyle Sigortacılar Cemiyeti’nde
anlaşmazlık meydana gelmiş ve cemiyet ikiye ayrılmıştı. Sigortacılık düzen-
lemelerinin günün koşullarına uyum sağlamadığı görüşünde olan Anadolu,
Ankara, Destek Reasürans, Güven, Halk, İnan ve Genel Sigorta şirketlerinin
girişimiyle, 16 Temmuz 1952’de Türkiye Sigorta Şirketleri Birliği kurulmuş
ve birlik, Ticaret Bakanlığı tarafından tanınmıştı.141
İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası, memurları için grup sigortası anlaşma-
ları yapmak amacıyla Anadolu Sigorta dahil yedi milli sigorta şirketine
teklif sunmuştu. Bu süreçte yaşanan rekabet nedeniyle indirimli sigorta
anlaşmaları yapılmış ve bu anlaşma sayesinde biriken fonlardan %5’in
üzerinde bir getiri sağlanması hedeflenmişti. Müdür Egeli, diğer sigorta
şirketlerinin bu konudaki avantajlarını dikkate alarak, Anadolu Sigorta’nın
da aynı düzeyde bağlantılar kurması gerektiğine inanmış; bunun ulusal ve
uluslararası işbirliği alanında atılan adımlarla şirketin sektördeki yerini
sağlamlaştırma yolunda önemli olacağını belirtmişti.
Bu dönemde yangın sigortası branşı, Türkiye’de meydana gelen pamuk
yangınları nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmıştı. Özellikle 1952
yılında Adana’da Çukobirlik’e ait pamuk fabrikasında meydana gelen önemli
bir yangın felaketi ile başlayan bu süreç, başta İngiliz reasürör şirketleri
olmak üzere reasürör şirketlerin mevcut sözleşmelerini feshetme durumuna
getirmişti. Çukobirlik Yangını’nda, zararın 7 milyon Türk lirası olduğu
tahmin edilmiş ve bu miktar, o yıl Türkiye’de tahsil edilen toplam sigorta
primlerinin yaklaşık %70’ine denk gelmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda,
12 Şubat 1953 tarihli bir düzenleme, pamuk çırçır tesislerinde bazı güven-
lik önlemlerinin uygulanmasını zorunlu kılmıştı. Bu önlemler arasında,
bazı tesislerin kapsamlı bir şekilde dönüştürülmesi de yer almış olup, bu
çalışmaların 1 Nisan’da başlayıp en geç 31 Ağustos’a kadar tamamlanması
şart koşulmuştu.142
140 141 142 Anadolu Sigorta İdare Meclisi Toplantı Tutanağı, 18.6.1952.
Sigorta Dünyası, sayı: 16–17, Şubat–Mart 1961, s. 13.
La Reassurance, Nisan 1953, s. 177.
1 2 5




















































   125   126   127   128   129