Page 129 - YÜZYILLIK İMZA
P. 129
Y Ü Z Y I L L I K İ M Z A
147 Yıl sonunda, şirketin personel yapısını etkin bir şekilde yönlendirebilmek,
çalışanların motivasyonunu artırmak ve kurumsal yapı içinde daha dengeli
bir çalışma ortam sağlamak amacıyla sınıflandırma yapılarak yeni Memur
Talimatnamesi uygulamaya konulmuş ve çalışanlar A, B ve C gruplarına ayrıl-
mıştı; bu sistem, çalışanların yetkinlik düzeylerine göre sınıflandırılmasını
sağlayarak kariyerlerinde ilerlemeleri için rehber niteliği taşımaktaydı. Bu kap-
samda, C grubu düşük performans gösteren memurları, A grubu ise müdürlük
yetkinliğine sahip en üst düzey çalışanları temsil etmişti. Buna göre memur
maaşları sınıflara ayrılarak daha adil ve sistemli bir yapı oluşturulmuştu.
Bu dönemde, şirketin büyüme hedeflerine paralel olarak, sigortacılık dışında
da yatırımlara yönelme kararı alınmıştı. Müdür Göver’in öncülüğünde, gay-
rimenkul yatırımlarına ağırlık verilmiş, özellikle arazi ve bina alım satımı
gibi faaliyetlerle şirketin kârını artırma yoluna gidilmişti. Bu doğrultuda,
Emlak Kredi Bankası ile yapılan anlaşma çerçevesinde, şirket binasının
ipoteği karşılığında 1 milyon liralık kredi alınmış ve bu fon, gayrimenkul
yatırımlarına tahsis edilmişti.
1954 yılı içerisinde sigorta faaliyetleri de büyüme göstermiştir. Genel Kurul’a
sunulan raporda, yangın sigortası branşında önemli ilerlemeler kaydedil-
diği belirtilmiş; hayat ve kaza sigortalarında da olumlu gelişmeler olduğu
ancak nakliye sigortasında lisans eksikliğinden dolayı bir gerileme yaşan-
dığı ifade edilmişti. Yine de, şirketin elde ettiği kârın büyük bir kısmının,
Milli Reasürans’tan iade edilen komisyonlardan sağlandığı belirtilmişti.
Petrol Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı kurulmuş ve Anadolu Sigorta bu ortaklığa kurucu hissedar olarak
150 bin liralık katkı sağlamıştı.
Aynı yıl, Ankara Sigorta ile Anadolu Sigorta arasında imzalanmış olan
yangın “Pool Mukavelenamesi” açısından kritik bir dönemeç yaşanmıştı.
Ankara Sigorta Şirketi’nin 9 Eylül 1954 tarihli fesih ihbarı, bu anlaşmanın
1955 yılından itibaren geçersiz hale gelmesine yol açmış, bunun sonucunda
ise her iki şirket, yangın sigortalarındaki sınırlandırılmış ve genişletil-
miş reasürans uygulamalarını artık kendi sorumlulukları altında, nakliye
reasüransı uygulamalarında olduğu gibi, bağımsız bir şekilde yürütmek
zorunda kalmışlardı.
Bu dönemde meydana gelen büyük yangınlar, reasürörlerin sürekli zarar
yazmasına sebebiyet vermişti. Anadolu Sigorta, reasürörlerin bu kayıpları
telafi etmek amacıyla kendi lehlerine bazı değişiklikler önereceğini tahmin
etse de beklenmedik bir durum yaşanmıştı, Ankara Sigorta Şirketi’nin
gönderdiği fesih ihbarı henüz ellerine ulaşmadan, iki büyük reasürans şir-
ketinden aynı yönde fesih bildirimleri alınmıştı. Bu durum, 1955 yılı itiba-
rıyla reasürörlerle olan tüm bağlantıların zayıflamasına neden olmuştu. Bu
beklenmedik durum karşısında, eski şartların yerini alacak yeni esasların
belirlenmesi için, reasürörlerle yeniden görüşme yapılması kaçınılmaz hale
gelmişti. Anadolu Sigorta’nın, uluslararası iş bağlantılarını güçlendirmek
ve yeni şartlar üzerinde müzakereler yürütmek ve reasürörlerle görüşmek
amacıyla deneyimli Fen Müşaviri Kemaleddin Suher’in İtalya, Fransa, İsviçre,
Almanya ve İngiltere’ye seyahat etmesi gerekmişti.147
Toplumsal duyarlılığı yüksek bir şirket olan Anadolu Sigorta, Türk Talebe
Birliği’nin İstanbul Üniversitesi bahçesine yapılması planlanan Atatürk
Anadolu Sigorta İdare Meclisi Toplantı Tutanağı 14.10.1954.
1 2 7

