Page 162 - YÜZYILLIK İMZA
P. 162
Y Ü Z Y I L L I K İ M Z A
yeni bir dönemin başlangıcını ifade ediyordu. Aynı yıl içerisinde gerçekleşen
12 Eylül askeri darbesi ise bu dönüşüm sürecinin ihtiyaç duyduğu siyasal ve
toplumsal zeminin yaratılması açısından işlevsel bir rol oynayacaktı.
Türkiye ekonomisi bu dönemde dış ekonomik konjonktürdeki olumsuz koşul-
ların yanı sıra içerideki siyasi çalkantılar ve yapısal sorunlar ile boğuşmak-
taydı. Petrol fiyatlarındaki artışa ve dünya ekonomisinin içine sürüklenmekte
olduğu krize Türkiye mali disiplinden uzak, sürekli bir seçim konjonktürü
içinde kısa vadeli borçlanma kanallarını sonuna kadar zorlayarak, ithalat
ve milli gelirdeki büyüme hızlarını sürdürmeye çalışarak tepki göstermişti.
Bunun sonucunda, 1974-75 yıllarında planlı politikalar ve önlemler ile daha
hafif atlatılabilecek bir bunalım, 1977’den itibaren üç yıl gecikmeyle ama
olanca şiddetiyle kendini göstermişti.187 Bilhassa 1978-79 yıllarında Türkiye
ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalmış, ithal mal bulamaz olmuş,
fabrikalar elektrik kısıntılarından çalışamaz hale gelmişti.188 Türkiye’nin
ivedi bir şekilde OECD ülkelerine olan borçlarını ertelemesi ve buna ilaveten
en az 1-1,5 milyar dolar tutarında taze kredi bulması zorunluydu.189
Aynı dönemde özellikle az gelişmiş ülkelerin borçlarını ödeyemez hale gel-
mesiyle birlikte uluslararası bankalar, Dünya Bankası ve IMF işbirliği yapa-
rak rizikoların yakın takibe alınması ve IMF onayına bağlı kredi sistemine
geçilmesini kararlaştırmıştı. Bu nedenle, Türkiye’nin IMF onayı olmadan
resmi nitelikli herhangi bir kredi alması söz konusu bile olamazdı. Bunu iyi
bilen hükümet, IMF’nin onaylayacağını bildiği bir çerçevede ekonominin
dışa açılmasını öngören 24 Ocak programını hazırladı.
24 Ocak programının içeriğini ve amaçlarını kısaca şöyle özetleyebiliriz:190
1. Dış ticarette serbestleşme, devalüasyonlar ve mali desteklerle
ihracatın artırılması
2. Döviz piyasasında ve sermaye girişlerinde serbestleşme, günlük
kur uygulamasına geçilmesi
3. Kamu kesiminin küçültülmesi, KİT’lerin özelleştirilmesi
4. Para miktarının denetlenmesi ve faiz hadlerinin serbestleştirilmesi
5. Sermaye üzerindeki vergilerin hafifletilmesi
6. Reel ücretlerin ve tarım fiyatlarının baskı altında tutulması
Açıklanan program ile enflasyonun geriletilmesinin ve döviz darboğazının
liberal bir yaklaşımla aşılmasının hedeflendiği belirtilmekteydi. İçeride
uygulanan sıkı para politikası ile tüketim kontrol altında tutulacaktı. Dış
kredilerle ekonomiye ilk hız verildikten sonra daralan yurtiçi talebin de
etkisiyle sanayi üretiminin giderek daha fazla dış pazarlara yönelmesi ve
ihracatı özendirici tedbirlerle bu eğilimin hızlandırılması öngörülmekteydi.
Hem enflasyonla mücadele hem de üretim maliyetlerini düşürerek ulus-
lararası piyasalarda rekabet gücünün artırılması açısından ücretlerin bas-
tırılması ayrı bir önem taşımaktaydı. Ne var ki, ülkenin içinde bulunduğu
siyasi koşullar bu konuda hükümetin işini zorlaştırmaktaydı. 1980 yılında
187 Boratav, 1995: 115.
188 Gürsoy, 1989: 241.
189 Kazgan, 1988: 26.
190 Kazgan, 1995: 186-188.
1 6 0

