Page 186 - YÜZYILLIK İMZA
P. 186

Y Ü Z Y I L L I K İ M Z A
üretimlerine özkaynaklarının 4 katını aşamayacak şekilde sınırlama geti-
rilmesi olmuştu. Öte yandan “Sigortacılık Faaliyetlerinin Düzenlenmesi ve
Denetlenmesi” hakkındaki yeni yasa tasarısının hazırlıkları büyük ölçüde
tamamlanmıştı. Yeni tasarının getireceği önemli yenilikler şu şekilde özet-
lenmekteydi: 1) Sigorta ve reasürans şirketleri için asgari sermaye tutarı 25
milyar TL olarak belirlenmişti. 2) Sigorta şirketlerinin gayrimenkullere ve
iştiraklerine tahsis ettikleri kaynakları özkaynaklarını aşamaz hükmü, hayat
sigortası şirketleri için yürürlükten kaldırılacaktı. 3) Sigorta ve reasürans
şirketleri, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre yatırım
fonları kurabileceklerdi.248
Sektörde artan rekabet ve yeni kurulan şirketlerle birlikte büyük bir yönetici
transferi furyası da yaşanmaya başlamıştı. Özellikle yeni kurulan şirketlerin
yeni eleman alıp yetiştirmekten ziyade yetişmiş elemanlara yöneldikleri ve
bu nedenle şirketler arası yönetici akışının hızlandığı vurgulanırken, bu
tablonun sektördeki yetişmiş eleman sıkıntısını daha da belirginleştirdi-
ğinin altı çizilmekteydi.
9 . 2
Anadolu Hayat’ın kuruluşu
Anadolu Sigorta’nın Geleceğin Sigortası ile hayat branşında başlattığı dönü-
şüm yakın geçmişe kadar şirketlerin portföyünde küçük bir pay tutan hayat
sigortalarını yepyeni bir aşamaya taşımış, sektörde hayat sigortası primlerinin
toplam içindeki payı 1984’teki %1,1 seviyesinden %14,4 seviyesine yükselmiş-
ti.249 Şirket özelinde ise 1990 yılında sektör lideri olduğu hayat branşından
elde edilen prim gelirleri, diğer tüm branşların toplamını geçmişti. Hayat
branşındaki bu hızlı büyüme şirket bünyesinde de yeni arayışları gündeme
getirmiş ve hayat grubunun ana şirketten ayırılarak ayrı bir şirket halinde
yeniden yapılandırılmasına dönük çalışmalar yapmak amacıyla 1989 yılında
bir komisyon oluşturulmuştu. Komisyon, çalışmalarının sonucunda yeni
kurulacak şirkete dair seçenekleri değerlendirerek rapor halinde şirket
yönetimine sundu.
Gelişmiş ülkelerde hayat sigortaları uzun vadeli olmaları, ileriye dönük
taahhütlerin yerine getirilmesi ve özellikle ihtiyatların tesis ve plasman-
larının yapılmasında ayrı bir yatırım politikasına ihtiyaç duyulması sebe-
biyle genellikle ayrı bir şirket altında faaliyet göstermekteydi. Türkiye’de de
“Sigorta ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkındaki
Yönetmelik” hayat branşında çalışan şirketlerin bu branşla ilgili işlemleri
diğer branşlarla ilgili işlemlerden ayırmaları hükmünü getirmiş ve bu yönde
ilk adımı atmıştı. Hayat sigortası şirketlerinin ayrı bir şirket halinde kurul-
ması için yeterli ve devamlılık arz eden bir sigorta portföyünün bulunması
gerekliydi. Türkiye’de bugüne kadar bu yola gidilmemiş olması önemli bir
hayat sigortası potansiyeli mevcut olmasına rağmen bu yapıda bir portföy
sağlanamamış olmasından kaynaklanmaktaydı. Keza 1960’lı yıllarda kurulan
bir hayat sigortası şirketi portföy devamlılığı sağlanamadığından varlığını
sürdürememişti. Gelinen aşamada Anadolu Sigorta’nın bu alanda kaydettiği
248 Anadolu Sigorta Faaliyet Raporu, 1990.
249 “Anadolu Hayat Sigorta Basına Tanıtıldı”, Sigorta Dünyası, Eylül 1990, Yıl: 31, No: 367: 10.
1 8 4



















































   184   185   186   187   188