Page 58 - YÜZYILLIK İMZA
P. 58
Y Ü Z Y I L L I K İ M Z A
ile Ticaret Kanunu’na eklenen İkinci Kitap – Deniz Ticaret Kanunu’nun 10.
faslıyla sağlanacaktı.42 Yine aynı yıl, özellikle Ticaret Vekâleti’nin talimat-
ları doğrultusunda, yerli ve yabancı sigorta şirketlerinde Türk personel
istihdamına yönelik adımlar atılmıştır. İstanbul Ticaret Bölgesi Müdürlüğü
ve ilgili komiserlik, şirketlerin personel kadrolarını %50 oranında Türk
çalışanlarla değiştirmelerini şart koşmuş, şirketlere verilen iki aylık süre
sonunda bu talimata uymayanlara yaptırımlar uygulanacağı belirtilmişti. Bu
düzenleme ile birçok Türk gencine iş fırsatları yaratmak ve sektörde yerel
işgücünün artırılması amaçlanmış; lise eğitimini tamamlamış ve Türkçeden
Fransızcaya yeterli düzeyde çeviri yapabilecek yaklaşık 150 genç, asgari 50
lira maaşla çeşitli pozisyonlara yerleştirilmiştir.43
Bununla beraber, 3 Nisan 1926 tarihli Veraset ve İntikal Vergisi Hakkındaki
Kanun ile yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu yasaya göre, Türkiye’de faali-
yet gösteren Türk hayat sigortası şirketleri ve yabancı sigorta şirketlerinin
acenteleri, müşterilerinden birinin vefatı durumunda vârislere herhangi
bir ödeme yapmadan ya da belge teslim etmeden önce, miras vergisinin
ödendiğini gösteren bir makbuz talep etmek zorunluluğu altına girmişlerdi.
4 . 5
Sektörün yapılanması
Sigorta sektöründe yer alan bazı yabancı şirketlerin mali sorunları, bu
dönemde Türk vatandaşlarının haklarını tehlikeye atan önemli sorunları
da gündeme getirmiştir. Dönem itibarıyla bir sigorta şirketi sadece 15.000
liralık teminatla ülkede faaliyet göstererek bağımsız bir şekilde çalışabilecek
durumdaydı. Benzer şekilde 50.000 liralık teminatla faaliyet göstermesine
karşılık, yaklaşık 100.000 lirayı bulan zararıyla İngiliz menşeli Consolidet
adlı hayat sigortası şirketinin iflas ederek piyasadan çekilmesi pek çok
Türk vatandaşını ekonomik olarak belirsizliğe sürüklemişti. Bu durum ise,
müşterilerin haklarının korunması için teminat düzeyinin yeterli olma-
dığını ve sigorta şirketlerinin denetim meselesinin toplumsal bir karşılığı
olduğunu açıkça göstermişti.44
Bu iflasın ardından sektörde gündeme gelen temel sorunlar, vatandaşların
mağduriyetinin nasıl giderileceği ve gelecekte benzer durumların yaşan-
maması için hangi önlemlerin alınması gerektiği olmuştu. Basında, iflas
eden şirketin Türkiye’deki varlıklarının haczedilmesi ve yurtdışına transfer
edilmesinin önlenmesi gibi acil adımların atılması gerektiği ifade edilmiş,
vatandaşların haklarının korunmasının yanında, aynı zamanda sigorta sek-
törüne duyulan güvenin yeniden tesis edilmesinin önemi vurgulanmıştı.45
Bir diğer önemli konu ise sigorta şirketleri tarafından belirlenen ortak tari-
felerin incelenmesi olmuştu. İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası, bu tarifelerin
sigortalıların çıkarlarına uygun olmadığını belirterek tarifenin hükümet
tarafından onaylanmasına karşı çıkmış, ortak bir tarifenin oluşturulmasına
42 Ticaret Kanunu – İkinci Kitap – Deniz Ticareti, 13.5.1929.
43 Stamboul, 7.2.1926.
44 Stamboul, 30.9.1926.
45 Stamboul, 20.8.1926.
5 6

