Page 51 - MAKSİMUM BİZ | OCAK 2014
P. 51
nüyorum. son romanla da bugünün gerçekliğinden daha uzak diyarlara gittiniz ve bu algının altını çizmiş de oldunuz. Peki elif Şafak’la ilgili bu imaj ile iç dünyası arasında bir uyum var mı?
Ben yapı olarak da böyleyim aslın- da. İçe kapanık bir insanım. Fazla sosyalleşmem, dışarılarda gezeyim, yemek yiyeyim, partilere katılayım. Öyle değil benim yapım. Oturup okumayı severim. Bir ağacın altın- da saatlerce... Bu beni mutlu eden... Bir de insanları dinlemek, gözlemle- mek, onlarla konuşmak. İnsanlardan kopuk değilim. Ama içsel dünyaya çekilmeyi dış dünyaya tercih ediyo- rum. Algı biraz da bununla ilgili...
_ anadolu sigorta dergisi için ya- pıyoruz bu söyleşiyi... ben roman- cıların da hikâyelerimizi sigortala- dıklarını düşünüyorum. buna katılır
Şu anda demleniyorum, dünyayı dinliyorum. bakalım kâinat bana ne fısıldıyor, onu dinlemeyi tercih ediyorum.
bir romanla 3 sene yaşıyorsunuz. bitince insan boşluğa düşüyor. roman bittiğinde hep bunalıma giriyorum. Yeni bir romana başlayıncaya kadar, şu anda henüz o boşluk duygusu geçmedi.
mısınız? son romanınızın tarihi bir roman olmasından hareketle, tarihi sigortalatma imtiyazı size verilseydi hangi dönemleri veya özelliklerimizi sigortalatmak isterdiniz?
Ne kadar güzel ve ilginç bir soru. Biz maalesef hafızası çok zayıf bir toplumuz. Tarihi mirasımıza karşı çok hoyratız. Keşke böyle çalışmalar olsa. Kültürü, tarihi, felsefeyi sigor- talatmak mümkün olsa. Ustam ve Ben’de Mimar Sinan’ı anlatırken hep bunu düşündüm. Her gün yanından geçip gidiyoruz o muhteşem camile- rin ama nasıl yapıldılar, ne emekle ve ne hikâyelerle inşa edildiler merak bile etmiyoruz. Halbuki hikâyeler yoksa hafıza da yok. Hafıza olmaz- sa vicdanımız ve bilincimiz daralır. Anadolu Sigorta keşke bir kampanya başlatsa kültürel değerler için yep- yeni bir sigortacılık kampanyası, gö- nülden desteklerim.
maksimumbiz | 49