Page 49 - MAKSİMUM BİZ | OCAK 2014
P. 49

 Elif Safak:
“Ustam ve Ben hem Masalsı hem Gerçekçi Bir Roman”
“Kendi romanlarımda mistisizmin izlerini hep görüyorum” diyor elif Şafak ve ekliyor, “Farklı dinlerdeki mistik gelenekleri ilgiyle okuyorum. islam tasavvufunu da okuyorum, musevi ve Hristiyan mistisizmini de, budizm, taoism ve uzak doğu felsefelerini de. Çünkü bütün mistik arayışların özü bir.” Yeni romanında da öğrenmeye açık olmanın ne kadar önemli olduğu fikrini işleyen Şafak, zihnimi kutulara kapatmadığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “başkalarıyla uğraşmaktan ziyade kendi nefsiyle uğraşan insanları kalbime daha yakın buluyorum.”
 _ Elif Şafak, yine çok konuşula- cak gibi görünen bir romanla çıktı okurlarının karşısına. Ustam ve Ben ismini taşıyan romanında 16. Yüzyıl Osmanlı’sı, Mimar Sinan, çırağı Ci- han ve beyaz fil Çota etrafında ge- lişen olaylar ekseninde anlatılıyor. Kitapta Osmanlı kültürü, günlük ya- şamı, siyasi atmosfer, mimari geliş- meler anlatılırken, eski ile yeninin, ileri ile gerinin çatışmasını ve bu çatışmada yönetimlerin aldığı tu- tumları görmek mümkün. Bunun ya- nında yazar, Mimar Sinan’ın kişiliği üzerinden öğrenme aşkını ve usta-çı- rak ilişkisinin önemini de anlatıyor. Elif Şafak’ın kadın cinayetlerini konu alan İskender isimli romanı 3 yıl önce yayınlanmıştı. Romanlarında özellik- le tasavvuf felsefesinden esinlenen Elif Şafak’ın Mevlana ile Şems’in ilişkilerini anlattığı Aşk romanındaki kimi vurgular, Ustam ve Ben’de de
Kendimi çok yalnız hissediyorum bu toplumda. Hiçbir yere ait değilim ve olmak da istemiyorum.
bu yalnızlık, ilginç bir şekilde o kadar çok insanın paylaştığı bir ruh hali ki. biz orada buluşuyoruz okurlarımla. Her kesimden okurum var. muhafazakâr da var Kemalist de solcu da milliyetçi de. gençler de okuyor, ileri yaştakilere de.
karşımıza çıkıyor. Elif Şafak’la hem yeni romanını, hem de genel olarak kendi edebiyatını olduğu kadar, kişi- sel dünyasını da konuştuk.
_ Yeni romanınız ustam ve ben, osmanlı tarihinin önemli bir döne- mine ışık tutuyor. sultan süleyman ve Hürrem gibi tarihi kişilikler de var romanda ama başrolde değiller. başrolde sıradan bir filbaz olan ci- han var. Hatta onun derin bir bağ kurduğu fili Çota. bir dönemi anla- tırken neden bu iki karakterin tanık- lığında anlatmayı tercih ettiniz? Tarihimizin en önemli dönemlerin- den birine farklı bir açıdan bakmak istedim. Biz genellikle ‘insansız’ an- latırız tarihi. Tek tük insandan bah- settiğimizde de bunlar ya sultanlar- dır ya vezirler. Halbuki “sıradan” insan nasıl yaşıyordu? Neler hisse- diyordu? Ben sadece tepedekilere
maksimumbiz | 47
 

























































































   47   48   49   50   51