Page 35 - Hayata Dair | Sayı 63 / 2024
P. 35
Yayıncıların yüzde 65’i yapay
zekânın kitap endüstrisinde dağıtım
başta olmak üzere birçok konuda
devrim yaratacağını düşünüyor.
Diğer yüzde 35 ise aynı fikirde değil.
Dijital yayıncılıkta büyük bir kolaylık
sağladığı düşünülen ve modern
toplumda önemli bir dönüşümü
temsil eden yapay zekâ; dijital
dünyadaki çevirileri dahi tarayıp
yeni bir çeviri üretebiliyor. Bu durum
da yayıncıları ve eser sahiplerini
oldukça endişelendiriyor. Editörlük
hizmetleri, tashihlerin yapılması
gibi faktörler açısından oldukça
önemli ve yararlı sonuçları olduğunu
fakat yapay zekânın, birçok
riski de beraberinde getirdiğini
düşünüyorlar. Bunların içinde en
önemli olanı otomatikleştirilen
süreçlerin, insan faktörünü göz ardı
etmesi ve yaratıcılığın azalması.
Uzmanlar, işlerin artık yapay
zekâya yaptırıldığı bu dönemde;
uzun vadede tasarruf yapılacağını,
personel giderlerinin, üretenlerin
masraflarının ve telif harcamalarının
düşeceğini öngörse de yapay
zekânın profesyonel uygulamaları
hiç de ucuz değil. Üstelik sürekli
gelişme sürecinde olduğu için
yeni masraflar, yeni harcamalar
gerektiriyor.
Yayıncılık sektöründeki tüm
süreçlerin, tamamıyla yapay
zekânın kontrolüne geçmesinden
sonra manipülasyonların,
düşünce akımlarını ve toplumları
yönlendirebileceğine dair ciddi
kaygılar var. Ayrıca yapay zekâya
karşı eser üretenlerin, yazarların,
çizerlerin, sanat eseri sahiplerinin
ekonomik sebeplerle bu alandan
uzaklaşmak zorunda kalmaları,
ileride yapay zekânın kullanacağı
havuzun körelmesine yol açacağı
için kendi kendine bir kısır döngü
oluşturma olasılığını da gündeme
getiriyor. Kimilerine göre ise
yayıncılık dünyasında insanlar
tarafından gerçekleştirilen
işlerin çoğu otomatikleştirilecek,
daha yaratıcı ve stratejik işlere
odaklanmak için kaynaklar serbest
kalacak, neyin yayınlanabileceğine
ve hikâyelerin nasıl anlatılacağına
dair olasılıkları genişleten yeni
inovasyon fırsatları yaratacak.
Teknoloji
ABD’li ve Avrupalı 200’ün üzerinde yayıncının dahil olduğu bir ankette en fazla
kullanılması öngörülen alan, pazarlama süreci olarak karşımıza çıkıyor. Pazarlamada
yüzde 75, dağıtım süreçlerinde yüzde 65, editoryal süreçlerde yüzde 60, içerik üretim
süreçlerinde yüzde 45, yönetsel süreçlerde yüzde 32, baskı süreçlerinde yüzde 30’dan
fazla yapay zekâ uygulamalarının belirleyici olacağı kaydedilmiş. Bu sonuçlara bakarak
maliyetinin yüksek olmasına rağmen yine de gelecekte yapay zekânın etkili olacağı
söylenebilir. Sektörün emektarları bu gelişmeleri yıllardır takip ederken son durum ve
gelecek hakkında tartışmalar hâlâ devam ediyor. Sorulması gereken önemli soru şu:
değişime öncülük mü edeceksiniz yoksa yapay zekâyla mücadeleye mi gireceksiniz?
Hayata Dair
33